Ne çok laf söylenir kadın için… Ne şiirler yazılır… Ne ağıtlar yakılır… Ne şarkılar ne türküler…
Akıl, güzellik, başarı bir iltifat kaynağıdır kadına; sanki sıra dışı olan bir durumcasına!
Korunup kollanmalıdır, esirgenmeli kıskanılmalıdır; çünkü bilir er kişi onun aslında korunacak, esirgenecek olanın kendi olduğunu. Bilir içini, bilir cinsini.
Elinden tutulmalı, arkasında durulmalı, ama ara sıra da hizaya sokulmalıdır; netice de kadındır, fazla ipini salmaya gelmez.
Çok konuşmamalı, çok iddialı olmamalı, haddini aşmamalıdır; çünkü o bilmez onun bildiklerini… Kendi cinsinin cinsliğini!
Ama sevilmeli çok sevilmeli ve ona şarkılar şiirler düzülmelidir.
Tüm bunları anlamazsa da ÖLDÜRÜLMELİDİR!
Ne günüydü 8 Mart?
Ben Nazım’la bir selam çakayım dedim tüm sevenlere, içi sevgiyle dolanlara ve tüm insanlara
Kadınlarımızın Yüzleri, Nazım Hikmet
Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır
acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan
karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü.
Ve sevinçlerimiz vurur gözlerine kadınların
göllerde ışıyan seher vakıtları gibi.
Hayallerimiz yüzlerindedir sevdiğimiz kadınların,
görelim görmeyelim karşımızda dururlar
gerçeğimize en yakın ve en uzak.