ŞOFÖR ARANIYOR!

Sadece bizde değil; bakın Avrupa’da da şoför aranıyor.  Sektörün birçok sıkıntısının yanına bir de bu eklendi.

Peki gerçekten böyle bir sıkıntı var mı?

TÜİK verilerindeki kayıtlı araç sayıları ve SRC’li şoför karşılaştırması yaptığımızda, bir de buna ilaveten sektöre aktif olarak hizmet edebilecek nitelikte SRC’li şoförler ile trafikte olan araçları ayırdığımızda; aslında bu derece bir sıkıntı olmamalı gibi görünüyor.

Peki neden mevcut talebe cevap verecek nitelikli insan istihdamında sıkıntı yaşanıyor.

Buna bir cevabım var! Ama gelin önce sektörün ilgili tarafları nasıl bir değerlendirme yapıyor ona bakalım;

Şoför konusunun çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu vurgulayan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, ülkemizde de bir şoför krizi olduğunu kabul ediyor ve yakın gelecekte bu sorunun daha da büyüyeceğini düşünüyor. “Mesleğin getirdiği zorluklar artarak devam ediyor. Uzun yol şoförü olmak çok ağır bir iş. Biz bu sektörde bunun farkındalığını oluşturmak, şoförlerimize gereken değeri vermek, operasyonel süreçlerimizi düzgün yönetmek ve Y ve Z kuşağının bu sektörü anlamasını sağlamak zorundayız. Yüzde 22.7 genç nüfus işsizliği var. Genç nüfusun dikkatini çekebilir ve bu işin ne kadar keyifli olduğunu anlatabilirsek bu sorunu çözebileceğimizi ve çözmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulunuyor.

UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel ise, “Sürücü yetiştirilmesi ve uluslararası sürücü eğitimi anlamında ilgili kurumlarla temaslarımız sürüyor. Çünkü açık var ve sektörün de bu yönde bir talebi mevcut. Şu an sadece Türkiye’de değil, bütün Avrupa’da tır şoförü açığı var. Bu bir sorun ve aynı zamanda bence sosyokültürel de bir sorun. Uluslararası TIR sürücülerinin nitelikli ara eleman olarak tanımlanması ile birlikte sürücü yetiştirilmesi için devletimiz tarafından sağlanacak eğitim desteklerinden sektörümüzün faydalandırılması büyük önem taşımakta. Aksi takdirde İngiltere’de yaşanan sıkıntının birkaç yıl sonra ülkemizde de yaşanması olasıdır.” diyor.

Şoför sorununun sadece pandemi odaklı bir sorun olmadığını vurgulayan İskenderun Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Erkan, sorunun pandemiden önce de var olduğunu söyleyerek şunları aktarıyor; “Sanki bu sorun pandemi ile ortaya çıkmış gibi bir algı ile karşılaştım. Önce bu algıyı yok etmek lazım; çünkü pandemiden önce de böyle bir sorun vardı ve konuşuluyordu. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Bu sorunun pandemi ile ivmesi arttı. Bu sorun uzun zamandır tüm Avrupa’da ve hatta Türkiye’de de konuşuluyordu. Şoförlerin yaşadığı sorunlar var ve pandemi sorunları artıran bir etmen oldu. İngiltere’nin AB’den çıkışı ile sorunlar yaşandı ve yaşanıyor. Türkiye’de ise sektörde zaten ücretler yüksek değil. Bunun yanı sıra imaj sorunu da var. Bu da sektöre girişlerde sorun yaratıyor. Ayrıca mesleğin zorlukları karşısında kişiler alacağı ücrete baktığında bundan fazlasını hak ettiğini düşünüyor. Burada firmaların veya devletin bunu sübvanse etmesi lazım. Ancak firmaların sübvanse etmesi ciddi bir maliyet artışı ortaya çıkartacak. Firmalar kendisi yaparsa maliyetleri artacak ve rekabet gücü olumsuz etkilenecek. Lojistik sektörünün ne kadar önemli olduğu bilinci ile mutlaka sektöre yönelik vergi istisnaları getirilmeli.”

Ve diğer görüşler de sayfalarımızda yer alıyor.

Peki ben ne diyorum? Ben de yukarıda görüşlerini paylaştığım değerli sektör temsilcileri gibi özetle diyorum ki; şoför maaşlarını artırın, şoför yetiştiren okullar açın, firmalara Birol Hocamın dediği gibi devlet destekleri sağlayın, şoförün imajını yükseltecek halkla ilişkiler faaliyetlerinde bulunun. Üretici markalar, STK’lar, devlet hep birlikte şu işe bir el atarak mesleği baştan sona yeniden formatlayın… Bakın bakalım o zaman şoför sıkıntısı kalıyor mu? Bu arada bu işe katkı koyan her kuruluş, firma ve kurum için de çok güçlü bir halkla ilişkiler faaliyeti olacağı da kesin.

YERLİ ŞANZIMAN ECOTORQ BİZLERİ GURURLANDIRDI

Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanı Ford Otosan Ecotorq şanzıman ile markanın Eskişehir fabrikasında yapılan bir lansmanla tanıştık. Ayrıca ürünü her türlü zorlu yol şartlarında; sürüş konforu, güvenlik ve motorla uyum açısından yaptığımız sürüşlerle test ettik. Bizim için hele ki bizim(!) için çok rahat ve keyifli bir deneyim oldu. Tabii ki Yolların Fatihleri bu ürünün asıl notunu verecek. Ama sanıyorum o taraftan da sınıfı geçecek bu başarılı ürün. Bir kez daha Ford Otosan’a otomotiv sektörüne sağladığı ivme ve göğsümüzü kabartan üretimi için teşekkür ediyoruz.

Evet yine dopdolu bir dergi var önünüzde. Bizi takibi bırakmayın! Gündem bizim sayfalarımızda.

Hoşçakalın