Alacağız, Satacağız, Taşıyacağız

Akıl, vizyoner bakış becerisi, trendleri ve gereksinimleri karşılayacak teknolojik bilgi ve altyapı.

Şu an tam da ihtiyaç duyduğumuz unsurlar. Artan lojistik ihtiyaçları, e-ticaretin geldiği nokta, uluslararası ticarete ilgi ve tüm bu gerçekler ile birlikte Türkiye’nin her geçen gün artan jeopolitik önemi dikkate alındığında fırsatları yakalamak işte bu üç unsura bağlı.

Batının en ucundan doğunun sonuna kadar ve tabii ki kuzeyden güneye her an artmakta olan lojistik trafiği en kısa ve güvenilir yol arayışlarını sürdürüyor. Geçen yazımda da altını çizdiğim ve yukarıda da bahsettiğim Türkiye’nin tüm taraflar açısından öneminin farkında olup yola devam etmek gerekiyor. Sadece batının bize yaşattığı sıkıntıları çözüp yeni avantajları sahiplenmek değil doğunun da bize yönelmiş bakışını iyi irdelemek sağlıklı planlama açısından mutlak gereklilik.

Bir taraftan dünya yeni lojistik trendlerine konsantre olmuş, altyapısını buna göre şekillendirip yeni güzergah arayışlarını sürdürmekte iken ve sektöre yönelik yatırım iştahı da bir o kadar kabarmışken birçok fırsatı konuşmanın tam sırası.

Bizim açımızdan bakarsak, çevremizdeki tüm yönlere ilişkin lojistik ağımızı geliştirmenin yanı sıra bu ülkelerin başka noktalara ilişkin lojistik ihtiyaçlarını da karşılayabiliriz. Ülkemizin tam bir merkez olma noktasına ulaştığı bu günlerde, oluşturacağımız altyapısal yenilikler, yeni demiryolu hatları ve lojistik merkezler ile bağlantı yolları ve artan lojistik trafiğine ilişkin bize fayda sağlayacak regülasyon ve kuralları hızlıca planlayıp oluşturmanın tam zamanı. Eğer ki geç kalmak istemiyorsak çok çalışıp hızlı hareket etmek mecburiyeti var.

Bir önceki paragrafta da belirtmeye çalıştığım konumumuza ilişkin değerlendirmelerin neticesinde ortaya çıkan yabancı yatırım fırsatları da ayrı bir başlık olarak değerlendirilmeli. Ülkemiz lojistiğe hizmet eden tüm diğer sektörler açısından yıllardır yatırımlara mecra olmuş bir durumda. Ancak son gelişmeler gösteriyor ki bu yatırımlar önümüzdeki dönemde farklı ürün gruplarına yönelik ve hatta değişik hizmet kolları açısından da gerçekleşecek. Ticaretin merkezi konumundaki ülkemizde olmak belki de birçok başka ülke açısından çok daha önemli duruma gelecek.

Buna şöyle bir örnek vermek isterim; lojistiği artık global lojistik olarak tanımladığımız bu zamanda yurt dışı haber kaynakları da bizim için çok daha önemli olmaya başladı. Özellikle Haber Müdürümüz Öykü İmset’in yaptığı araştırma ve görüşmeler dikkat çeken bilgileri ve görüşleri içeriyor. İşte bunlardan biri de Çinli lojistik firması ile yapılan görüşme idi. Eurotrans CEO’su Allen Lau diyor ki; “Türkiye’yi Avrupa’ya giriş için önemli bir merkez haline getirmenin tam zamanı. Çin Türkiye lojistiğine yönelik olarak antrepo, kamyon vb. yatırımlar üzerine yönelecektir. Ayrıca Çin ve Türkiye arasındaki iş birliği birçok fırsat doğuracaktır.”

Bir de şu var tabii Ticaret Bakanlığı ihracat hedefini 2 bin km’den 8 bin 500 km’ye çıkarmış durumda. Yani alacağız, satacağız, taşıyacağız… Hem başta kendi yükümüzü hem de başka ülkelerin yükünü.

Yeni yatırımlarla ülkemiz ekonomisine sağlanacak katkının yanında; karayollarımız, demiryolu ağlarımız, limanlarımız, lojistik köylerimiz ve gelişmiş çağa uygun hızlı ve güçlü hizmet becerimizle biz bu işi çözeceğiz inşallah.