MENÜ
İstanbul 14°
Kamyonum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
seyit usta, römork, treyler, üst yapı,
TÜRKİYE’MİZ VE DEĞERLERİ
Nuray PEKCAN
YAZARLAR
11 Aralık 2020 Cuma

TÜRKİYE’MİZ VE DEĞERLERİ

Bir süredir bu konuya kafayı takmış durumdayım. Sanki taşı, toprağı, havası, suyu değil ayrıca çok önemli konumu nedeniyle de birçok avantajı barındıran ülkemizin değerleri yavaş yavaş hatta usul usul elimizden gidiyor gibime geliyor! Hatalı ya da yanlış düşünceler mi bunlar diyerek uzman kişilerle görüşmeler (bakınız; www.youtube.com/kamyonumdergisi) yapıp aklımdaki sorulara cevaplar arıyorum, kaygılarımı paylaşıyorum.

Ve üzülerek görüyorum ki sadece benim karmaşık beynimin ürünü gereksiz düşüncelerden oluşmuş kaygılar değil; bunlar sektörde hizmet üreten değişik pozisyon ve görevlerdeki ilgili birçok kişinin de farklı bakış açılarıyla yorumlayıp paylaştığı kaygılar.

Devletimiz ülkemizin sahip olduğu değerlerin bilinciyle ve geleceğe ilişkin hem ülkesel hem de global ölçekteki değerlendirmelerle birçok plan yapmakta. Konumuz lojistik olunca ilgili olanlara bakıyoruz tabii ki. Lojistik Master Planından 11. Kalkınma Planına kadar hepsini inceliyoruz.

Hedefler büyük; 2023 için 227 milyar dolar ihracat hedefi, hatta bu hedef 2053 için 1 trilyon dolar. Buna uygun altyapı oluşturmak, lojistik köyler kurmak, demiryolunu geliştirecek hatta taşımalardaki payını yüzde yüz artıracak tedbirleri almak, denizyolu taşımacılığına yatırım gerçekleştirecek yerli sermayeyi desteklemek (bu arada Avrupa roro hattı tamamen yabancı bir firma işletmesinde o ayrı!!!)  ve bununla birlikte Çin Avrupa arasında gerçekleşen yıllık 7 milyon tonluk yük kapasitesine sahip lojistiğin kuzey koridordan ülkemiz üzerinden geçen orta koridora aktarılmasını sağlamak, ayrıca Rusya, Ukrayna ve Afrika arasındaki kuzey güney hattından gereken şekilde yararlanmak vs vs.

Ve tabii bunları yaparken de ulaşımdaki kayıpların azalması, üretim ve tüketimde maliyetlerin minimize edilmesini de sağlamak.

Tüm bu hedefler yazılıp çizilirken, yabancı sermayenin ülkemize girişini desteklemek adına ne yapmamız gerekiyorsa yapıyoruz, o da ayrı bir konu. Pek tabii dünya genelinde hedefler koymak ve bu doğrultuda adımlar atmak en makul ve doğru olanı. Tabii ki yatırımcı gelsin; ülkemize, ülkemizin hukuk sistemine, potansiyeline güvenerek gelsin de ekonomimiz güçlensin!

Ama şunu düşünüyor muyuz? Bizim yerli sektörümüz bu ardına kadar açılmış kapılardan elini kolunu sallaya sallaya hiçbir engele, sınamaya, mevzuata takılmadan giren yabancılarla rekabet edebilecek güçte mi? Hala kota, vize, geçiş ücretleri sıkıntılarıyla boğuşan, kapılarda günlerce bekleyen uluslararası taşımacılarımız ya da yurt içi taşıma yapan ancak birçok uygulama konusunda gerekli destek ve eğitimden yoksun kooperatif mensupları kamyoncu dostlarımız; bu her açıdan çok daha güçlü, dijitalleşme sürecini tamamlamış, uluslararası platformda çok daha uygun şartlarda işini yapabilen, teknolojisi yüksek kocaman yabancı firmalarla nasıl rekabet edecek?

Yani… Demem o ki bu büyük lojistik potansiyelinden gerektiği şekilde faydalanıp kendi değerlerimize katabilecek miyiz? Yoksa birileri bu işin kaymağını kaşık kaşık götürürken biz ağzımıza çalınmış bir parça balla yetinecek miyiz?

Yanlış mı düşünüyorum?

Bilmiyorum soruyorum işte!

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Kamyonum