.gif)
“6 Şubat sabah 07.15’te çalan telefonuma uzanırken her zamanki rutin, mesleki bir arama olduğunu düşünerek telefonuma uzandım, fakat arayan kişiyi görünce açıkçası bir şeylerin ters gittiğini hissetmiştim. Karşıdaki ses bana ülkenin güneyinde çok büyük bir deprem olduğu bilgisini vererek, acil olarak Afet Koordinasyon Merkezi’ne gelmemizi istedi.” diyerek deprem felaketine uyanılan sabahı anlatarak başlayan Atalay sonrasında olanları ise şu şekilde anlattı; “Başkan olarak görev yaptığım Tüm Konteyner ve Lojistikçiler Derneği TÜM-KON Başkan Yardımcım İsmail Çakan’ı arayarak durumu ilettim ve acil olarak toplantıya katılmak üzere yola çıktık. Afet Koordinasyon Merkezine ulaştığımızda Belediye Başkanımız ve Bölge Kaymakamımız ile acil bir toplantı yaptık; toplantıda bize lojistik desteğe ihtiyaç olduğunu belirttiler. Seve seve, canımızla kanımızla, bu işi gönülden yapacağımızı belirterek hemen aksiyon almak üzere Dernek binamıza geçtik ve tüm üyelerimizi konu ile ilgili bilgilendirdik.”
“Tereddütsüz Bir Şekilde Seferberlik İlan Edildi”
“10 Günlük Süreç İçerisinde 225 Aracımızı Ücretsiz Olarak Deprem Bölgelerine Gönderdik”
“Dayanışmayı büyütmek için destek istedik ve üyelerimiz de tereddütsüz bir şekilde seferberlik ilan ettiler.” şeklinde devam eden Atalay sözlerini sürdürdü; “6 Şubat-16 Şubat tarihleri arasında Belediye, Kaymakamlık organizasyonları dahil olmak üzere çeşitli STK ve Devlet Kurumları için 225 aracımızı tamamen ücretsiz olarak hizmete verdik. Ayrıca kendi üyelerimizin ve Derneğimizin bütçesinden karşılamak suretiyle yaklaşık 35 adet tırı Kaymakamlığın belirtmiş olduğu ihtiyaç listesine göre hazırlayarak, ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık.”
“Aklımız ve Vicdanımız Afet Bölgelerinde Kaldı”
“Yardımların İhtiyaç Sahiplerine Ulaştırılması İçin Biz de Sahada Yerimizi Aldık”
Sahadaki kişilerden kendilerine aktarılanlar doğrultusunda, afet bölgelerine ulaşan ürünlerin, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konusunda sıkıntı yaşandığı geribildirimini aldıklarını belirten Atalay; “Çünkü afet çok geniş bir coğrafyada olmuş ve çok sayıda insanımız bundan etkilenmişti. Hepsine yetişmek mümkün değildi. Bu noktada neler yapabileceğimiz üzerine istişare ederken, fiziki olarak da bölgede olmamız gerektiğine karar verdik. İki tır dolusu erzak, üç off-road aracı ve dokuz kişilik ekibimizle beraber yola çıktık. Çıktığımız bu yolda Kahramanmaraş’tan başlayarak, Hatay ve ilçeleri olmak üzere, bölgede ulaşılamayan köy ve mahalle gibi yerleşim yerlerindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştık, dokunabildiğimiz tüm yüreklere dokunmaya çalıştık. Şu an dönmüş olsak da aklımız ve vicdanımız orada kaldı. Bu nedenle bölgeye rutin olarak gitmeye ve bu yardımları devam ettirmeye karar verdik. İlk olarak üyelerimizin eş, dost ve akrabalarının destekleri ile birlikte, tespit ettiğimiz ihtiyaçları Mart ayının iki haftası, kalabalık bir heyetle yeniden bölgeye teslim etmeye gideceğiz. Son olarak da BJK kulübünün çocuklar için toplamış olduğu oyuncakların bölgedeki çocuklarımıza ulaşması için bölgeye sevkini gerçekleştirme şansına da sahip olduk.” dedi.
“Alanın Genişliği Aksamalara Neden Oldu”
“Lojistik Sektörü STK’ları Olarak Afet Hazırlıklarının İçerisinde Mutlaka Yer Almalıyız”
Depremin hemen ardından, olayın şoku ve alanın genişliği nedeniyle aksamalar yaşandığını belirten Atalay sözlerini şu şekilde bitirdi; “Ancak ilk haftanın ardından her şey oturmaya başladı. Şunu görmüş olduk ki; ülkemiz deprem kuşağında olması sebebiyle bu tür afetlere her zaman hazırlıklı olmalıyız. Bir o kadar daha önemlisi ise bu afette de olduğu gibi lojistik sektörü STK’ları olarak bu hazırlıkların içerisinde mutlaka yer almalıyız. Bu vesile ile ölenlere rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor ve sektör olarak her zaman yanlarında olmaya devam edeceğimizi bilmelerini istiyoruz.”
Öykü İmset
Sayfa başına git
