MENÜ
İstanbul 13°
Kamyonum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
seyit usta, römork, treyler, üst yapı,
UND Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Şener,
Dosya
8 Eylül 2021 Çarşamba 12:33

UND Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Şener, "Şoförleri Hem Dijital Dönüşüme Hem de Yeşil Dönüşüme Hazırlamak Gündemimizde"

Kamyonum Dergisi olarak lojistik sektörünün gündeminde olan, sektörün önemli konu başlıklarına dair güncel gelişmeleri ilgililerden dinlemeye ve okurlarımıza aktarmaya devam ediyoruz. Kamyonum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nuray Pekcan, UND Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Şener ile Azerbaycan’da Türk taşımacılarına uygulanan haksız ücret konusunun son durumuna, uluslararası takograf sürüş cezalarına ve UND’nin vize konusundaki yeni çalışmalarına ilişkin detayları konuştu. Haberimizde okuyabilirsiniz.

 “AVRUPA VE ANADOLU YAKASINDA BİR LOJİSTİK MERKEZİ OLUŞTURMAK VE SEKTÖRÜ BİRAZ RAHATLATMAK YÖNÜNDE PROJELERİMİZ VAR”

“ORTA ASYA’DAKİ YÜK HAREKETİNİ HIZLANDIRMAMIZ GEREKİYOR”

Kamyonum Dergisi olarak lojistik sektörünün gündeminde olan, sektörün önemli konu başlıklarına dair güncel gelişmeleri ilgililerden dinlemeye ve okurlarımıza aktarmaya devam ediyoruz. Kamyonum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nuray Pekcan, UND Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Şener ile UND’nin seçim sonrasına ilişkin çalışmalarına, Azerbaycan’da Türk taşımacılarına uygulanan haksız ücret konusunun son durumuna, uluslararası takograf sürüş cezalarına ve UND’nin vize konusundaki yeni çalışmalarına ilişkin detayları konuştu. Haberimizde okuyabilirsiniz.

Lojistik sektörünün gündemindeki gelişmeleri aktaran Fatih Şener sözlerine pandemi nedeni ile ertelenen ve 24 Haziran tarihinde gerçekleştirilen UND Genel Kuruluna ilişkin detayları aktararak başlıyor.  Yönetim Kurulu aday listesinde de yer aldığını ifade eden Şener UND’nin Genel Kurul maratonuna dair şöyle konuşuyor; “Genel Kurul ertelemeler sonrasında Haziran sonunda yapılabildi. Uzun yıllar sonra rekabet de vardı ve başka bir grup da yönetime talip oldu. Bölgeler gezildi; adaylar vizyonunu, projelerini anlattı ve Genel Kurul salonunda üyelerin görüşüne sunuldu. Genel Kurul 482’ye 185 şeklinde 300 farkla sonuçlandı. Çetin Bey 2001’de aldığı görevi 2007’de bırakmış ve 2007’den 2013’e kadar başka bir ekip yönetmişti. 2013’ten sonra Çetin Bey seçildi. Yönetim Kurulu 3 yıl daha Çetin Bey ve Yönetim Kurulu Üyelerine aynı görevi verdi. Ben bugüne kadar atanmışların başkanıydım, uzunca bir dönem İcra Kurulu Başkanlığı yaptım. Bir buçuk yıl öncesinde ben de bu sektörde Tio belgeli, uluslararası taşıma forwarderi yapabilecek bir şirket kurdum. Ancak şu an teminat hizmetleri sunmanın yanında TOBBUND’nin bayiliğini yapan bir şirketimiz var. Dolayısı ile UND üyesiyiz. Yeni Yönetim Kurulu aday listesinde de yer aldık.”

“Kadro Biraz Daha Gençleşti ve Yeni İsimler Katıldı”

UND’deki çalışma gruplarına ve oradaki yapılanmaya dair detayları da aktaran Fatih Şener UND’de üç önemli konu olduğunu ve verilen görevlerin bu başlıklar altında oluşturulduğunu dile getiriyor. Şener, “Bunlardan bir kaçı; gümrük ve Roro gibi konular. Bu konuları koordine etmekle görevli ülke ve bölge çalışma grupları var. Sayın Başkan konu çalışma gruplarını 2. Başkan Sayın Şerafettin Aras’a; bölge çalışma gruplarını Sayın Ergün Bilen’e bağladı. Ülke çalışma gruplarının koordinasyon sorumluluğunu da bana verdi. Kadro biraz daha gençleşti ve yeni isimler katıldı. UND yönetiminde Türkiye’deki tüm bölgelerin doğru temsiliyeti amaçlanır. Yönetim Kurulunda tenteli, frigo ve farklı araç modları olsun; güzergahlar açısından Avrupa’ya, Orta Asya’ya, Orta Doğu’ya ve Rusya’ya çalışan da olsun istenir. Zaten bu dengeler gözetilerek hazırlanmış bir yönetim.”diyor.

“Seçim Mücadelesi Kendi Motivasyonumuzu Tazelememize İmkan Verdi”

Seçim mücadelesinin motivasyonlarını tazelediğini de sözlerine ekleyen Şener UND Yönetim Kurulu’nun yüksek motivasyonla çalışmalarına başlamak istediğini ifade ediyor ve şunları aktarıyor; “Pandemi sonrası sektörün özellikle Avrupa’ya taşıma sayılarında bir artış var. Çekici almak isteseniz üç beş ay sonraya gün veriyorlar; römork bulunmuyor. Sektörde işlerin açılma durumu var. Başkan liderliğinde biz de bu mücadele ortamında elimizden geleni yapacağız.”

“Sektörü Biraz Rahatlatmak Yönünde Projeler Var”

Seçim öncesinde ‘Genç UND’ diye bir çalışma başlattıklarını ifade eden Şener bu gibi çalışmaları ve sektör sorunlarına çözüm olacak projelerinin olduğunu aktarıyor. Şener sözlerine şöyle devam ediyor; “Bizim sektörümüzün bir şanssızlığı çok farklı güzergahlara, farklı ülkelere taşıma yapıyoruz. Kotalar ve kısıtlamalar var. Hem sektör hem biz sürekli yangın söndürmekle meşgulüz. Aslında sektörün geleceğini planlamak anlamında zaman zaman fırsat bulamıyorduk. ‘Genç UND’de bunun ilk adımıydı. Avrupa ve Anadolu yakasında bir lojistik merkezi oluşturmak ve sektörü biraz rahatlatmak yönünde projeler var. Vize, geçiş belgesi gibi sorunlar katlanarak, şekil değiştirerek önümüze geliyor. ‘Almanya’yı hallettik’ diyorsunuz, Avusturya çıkıyor; Avusturya’yı hallediyorsunuz Yunanistan çıkıyor.”

“Şoförleri Hem Dijital Dönüşüme Hem de Yeşil Dönüşüme Hazırlamak Gibi Konular Gündemimizde”

Sektörün önemli konularından geçiş belgesi sorununun devam ettiğini belirten Şener, UND adına katılacağı Türkiye-Rusya İş Forumu’nda da ana gündem maddesinin geçiş belgesi olduğunu ifade ediyor. Gümrüklerin hızlanması ve prosedürlerin azaltılması gibi konuların gündemlerinde olduğunu dile getiren Şener, “Aslında benzer gündemlerle ilerleyeceğiz. Avrupa’da yeşil lojistik konusu popülerleşiyor. Sektörün Avrupa’ya çıkamaz hale gelmemesi için şoförleri hem dijital dönüşüme hem de yeşil dönüşüme hazırlamak gibi konular gündemimizde. Sınır kapılarından hızlı çıkmak konusunda; Habur, Kapıkule ve Sarp da hala gündemde.” şeklinde konuşuyor.

“Kapıkule’den 2 Bin, Hamzabeyli’den Bin Araç ile Toplam Geçişin 2 Bin 500, 3 Bin’e Çıkmasını Hedefliyoruz”

Sınır kapılarından hızlı geçiş konusuna değinen Şener, peron sayıları anlamında Türk tarafında tamamlanmış; ancak Bulgar tarafından beklenilen birtakım iyileştirmelerin söz konusu olduğunu belirtiyor. Sınır kapılarındaki geçişin artacağı yönünde açıklama yapan Şener şunları aktarıyor; “Bir buçuk yıl önce kapı çıkış sayısı 850 iken bugün yüzde 50 artış ile bin 250’leri buldu; ancak bu da yetmiyor. Hamzabeyli ve Kapıkule’nin toplamı bin 950’lere, 2 bin’e yaklaşıyor; biz araç geçişinin Kapıkule’den 2 bin, Hamzabeyli’den bin araç ile toplam geçişin 2 bin 500, 3 bin’e çıkmasını hedefliyoruz. İyileşmeler olacak ve bu yıl bitmeden bin 600’ü görmeyi umuyoruz. Frigo için bir peron yapılıyor; bununla ilave 200, 250 frigonun geçmesi planlanıyor.”

“Vize Başvuru Evraklarında Tektiplik Yok; Her Ülkeye Farklı Başvuruluyor”

Sektörün yaşadığı bir diğer önemli sorun olan vize konusuna değinen Şener UND’nin bu soruna çözüm olmak amacıyla Gateway ile yaptığı anlaşmadan bahsediyor. Vize başvurularında tektipliğin olmadığını vurgulayan Şener şöyle konuşuyor, “Schengen aynı vizeyi vermesine rağmen farklı uygulamalarla karşılaşıyoruz. Zaman zaman ‘Almanya zor vize veriyor; Çek Cumhuriyeti kolay veriyor’ deniliyor ve herkes Çek Cumhuriyetine koşuyor. Çek Cumhuriyeti’nin de bir kotası var. İnsanları caydırmak için de başka bir evrak istiyor. Vize başvuru evraklarında tektiplik yok; her ülkeye farklı başvuruluyor. Biz uzun zamandır sürücü vizelerini tek bir merkeze verelim; merkez doğruluk ve tamlık anlamında kontrol etsin sonra bunu ilgili konsoloslukların iş yüküne göre paylaştırsın diye düşünüyorduk. Her konsolosluğun vize kapasitesi belli. Düzensiz gidiş gelişler olmasın; evraklar tektip olsun. Zaman zaman sürücü olmayan ve lojistik firmasında çalışmayan; ancak çalışıyormuş gibi ya da şoför gibi başvuru yapan adaylar da var. Bu sebeple konsolosluklar çok sıkıp sürücülerimizi de mağdur ediyor. Bunu UND filtresinden geçirelim ve iyi niyetli sürücülerin daha hızlı vize almasını sağlayalım istedik. Gateway dünyada bu konudaki en büyük şirketlerden biri ve Dışişleri Bakanlığı ile de anlaşma yapmış yetkili bir şirket. UND’nin ortak olduğu tekrar bir UND vize şirketi kuruluyor. UND üzerinden vize alımını kolaylaştıracak bir alternatif oluşturmak istiyoruz. Dolayısı ile vize alımları kolaylaşacaktır diye düşünüyoruz.”

“Cezaya Konu Olan İhlalleri Azaltmak da Bizim Meselemiz”

Şener sektörün bir başka sorunu olan takograf sürüş dinlenme ihlal cezalarına da değiniyor ve bu konuda bazı durumlarda haklı cezalar kadar haksız cezaların da olabildiğini aktarıyor. UND’nin bu konudaki cezalardan haberdar olmak ve önleyici tedbirler almak amacıyla bir çalışma grubu oluşturduğunu ifade eden Şener, “Özellikle de bu cezalar sadece Türklere mi yazılıyor! Bu konularda çalışmak üzere bir çalışma grubu oluşturalım istedik. Bazen 18 bin euro ceza yiyen firmalar oluyor. Cezaya konu olan ihlalleri azaltmak da bizim meselemiz. Haklı cezalar da var. Mesela Kapıkule’de bekleyip kaybettiği zamanı yolda sürüş dinlenme kurallarını ihlal ederek tolere etmeye çalışan nakliyeciler ya da bunu bir çalışma yöntemi olarak seçen şirketler var. UND ve firmaların; ihlaller, cezalar konusunda sürücülerin donanımını artırmak ve evrakı, aracı, bilgisi tam sürücüleri yurt dışına göndermek gibi bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Cezalarla ilgili oluşturulacak grup; bu cezaları tespit edip önleyici tedbir alacak. Ayrıca uluslararası alanda hukuk mücadelesi başlatmak gibi misyonları olan bir grup olacak. Burada hukuki anlamda da bir deneyim paylaşımı olduğunu düşünürsek bunu yaşayan üyelerin deneyimleri ile sorunu çözeceğiz.” şeklinde konuşuyor.

“Her İhlal İçin Ayrı Ceza Yazılıyor”

Sürüş dinlenme kurallarında polisin şoförlerin geriye dönük olarak 28 günlük hareketlerini görebildiğini ve ceza yazabildiğini de sözlerine ekleyen Şener, “Polis, ihlali 18 gün önce nerede yaptığına bakmaksızın yakaladığı yerde cezayı uyguluyor. Belki bilinçsizlik veya şirket yönetiminin acele etmesini istemesi ya da park edecek alanların olmaması gibi nedenlerle insanlar bunu ihlal ediyor. Takometreyi ilk gören cezayı yazıyor. Her ihlal için de ayrı ceza yazılıyor. Bu cezalar bir ülkede yazıldığında artık başka bir ülke yazmıyor. Mesela cezalar Almanya’da daha düşük Fransa’da daha yüksek; Polonyalıların Fransa’ya giderken takometrelerinde ihlal varsa Alman polisine durup ceza yazdırdıkları söyleniyor. Avrupa’da bin euro olan ceza Türkiye’de 300 lira; bu amaçla bazı firmalarımız  Kapıkule’den çıkmadan önce geriye dönük olarak 28 günün bütün ihlallerinin cezasını yazdırıyor ve Avrupa’da ceza yemiyor. Bu ucuz bir yol; ancak buradaki handikap şoförlere 20 ceza puan düşüyor olması.” açıklamasında bulunuyor.  

“Türklerin Oranı Yüzde 6”

Türkiye’den giderken Sırbistan’da kontroller olduğunu sözlerine ekleyen Şener, bu kontrollere UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel’in de eşilik ettiğini belirtiyor. UND’nin denetimlerdeki gözlemlerini şöyle aktarıyor; “Biz bu denetimler sadece Türk şoförlere mi yapılıyor diye bakarken yapılan UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel denetimlerde Türklerin oranının yüzde 6 olduğunu söyledi. Alper Özel denetimlere gittiği gün Büyükelçimiz de eşlik etmiş ve iki Bulgar aracının denetlendiğinde olay yerindelermiş.” değerlendirmesinde bulunuyor.

“Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye Devlet Demiryolları Üzerinde Bu Anlaşmaları Yapmaya Çalışıyor”

Lojistik sektörü için önemli konulardan biri olan Kombine Taşımacılık Anlaşmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şener, anlaşmanın özellikle demiryolunu desteklediğini ve demiryolunun kullanıldığı karayolu taşımalarında geçiş belgesi zorunluluğunu kaldırdığını belirtiyor. Şener konuya ilişkin; “Belli ülkelerde inilen istasyonda belli kilometreler var. Mesela ‘200 kilometre içinde yükü teslim etmek kaydı ile bu araçtan belge sorulmaz’ gibi birtakım kuralları olan bir anlaşma. Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye devlet demiryolları üzerinde bu anlaşmaları yapmaya çalışıyor.” diyor.

“Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşmasını Destekliyoruz”

Orta Asya güzergahının demiryolu konusunda zorlukları olduğunu ve özel anlaşmaları gerektiren durumların olabileceğini ifade eden Şener şöyle konuşuyor, “Rusya topraklarında, Gürcistan ve Azerbaycan’da ray aralığı daha geniş. Bir trenin buradan yola çıkıp Gürcistan’a girmesi mümkün değil. Bu nedenle Gürcistan sınırında Ahılkelek tren istasyonunda yükler aktarılıyor ve aynı yol devam ediyor. Çin’in demiryolu da Avrupa ile uyumlu. Kazakistan-Çin sınırında da yükler tekrar alınıp başka bir trene konuluyor. Avrupa’da ülkeler küçük, orada işe yarayabilir. Avrupa’da 200 kilometre mesafede iki başkente gidersiniz. Rusya-Kazakistan steplerinde gidilecek ülkeler çok büyük. O nedenle bu anlaşmalarda mesafeleri uzun tutmak gerekiyor. Karayoluna konu olan yükleri tren ile taşıdıktan sonra devamında karayolu  ile taşıyacaksanız özel anlaşmalar yapmak gerekebilir. Ancak bir taşıma modudur ve Türkiye ihracatı için önemlidir. Kombine yük taşımacılığı anlaşmasını destekliyoruz. Konteyner da taşısa römork da taşısa Orta Asya’daki yük hareketini hızlandırmamız gerekiyor. Kombine yük Taşımacılığı Anlaşmasının kısa vadede bizim geçiş belgesi sorununa çözüm olması konusunda umutsuzum.”

“Azerbaycan’da Nakliyecilerin Rahatsızlık Kaynağı Olan Haksızlıkların Yüzde 80’inin Çözülmesini Bekliyoruz”

Azerbaycan’daki haksız uygulamaların devam ettiğine dair de açıklamalar da bulunan Şener Azerbaycan’ın kritik bir ülke olduğunu vurgulayor. Şener; Bakü, Hazar’ın karşısında Türkmenistan ve Kazakistan’ı bağlayan batıdaki liman. Bakü üzerinden gitmek zorunda kalıyoruz ve orada verimsiz, pahalı bir Roro işletmesi var. Bir de Azerbaycan’da Türklerden alınan eskiden kalmış ve neden öyle olduğu anlaşılmayan ücretler var. Bireysel kamyoncularımız Ulaştırma Bakanlığının önüne tır çekerek seslerini çıkarmaya çalıştılar ve Sarp Sınır Kapısında bir eylem yapıldı. Kazakistan’da transit geçiş belgesi, Azerbaycan’da da ücretlerle ilgili birtakım sorunlar var.  Bir ay kadar önce Azerbaycan ve Türkiye tarafı İstanbul’da buluştu. Azerbaycan tarafı sadece Türkler’den alınan haksız ücretleri kaldıracağını bildirdi. Azerbaycan Gümrük ve Ulaştırma Bakanlığının teyidi alındı; ancak Azerbaycan yasalarına göre bu kanunların parlamento tarafından onaylanması gerekiyor. Bize ‘parlamentoda onay bekliyor’ dediler. Azerbaycan’da nakliyecilerin rahatsızlık kaynağı olan; tonaj, ADR ve şehre giriş parası gibi haksızlıkların yüzde 80’inin çözülmesini bekliyoruz. Biz bu konular çözülecek diye anons ettik ancak; şu an bu cezalar uygulanmaya devam ediyor.” şeklinde konuşuyor.

“Türkiye’nin AB ile İlişkileri Belirleyici Oluyor”

Gündemde olan bir başka konu olan Gümrük Birliğinin güncellenmesine ilişkin değerlendirmede bulunan Şener Türkiye olarak AB ile iniş çıkışlı ilişkiler yaşandığını ancak şu an ilişkilerin iyiye gittiğini belirtiyor. Şener, “Son dönemde AB ile ılımlı ilişkiler yakalandı, ilişkiler iyiye gidiyor. Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi konuları gündemde. Bu konuda Türkiye’nin AB ile ilişkileri belirleyici oluyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Kamyonum