Yerli üreticilerin, ithalat kaynaklı dampingli veya menşe saptırmalı haksız rekabete karşı korunmasının, üretim hedefli politikaların en önemli sacayaklarından birini oluşturduğu ifade edilen açıklamada, "Uluslararası dış ticaret kurallarına aykırı olarak menşe ve tarife saptırmaları maalesef aktif olarak kullanılmaktadır. Türkiye, yerli üreticilerini ithalat kaynaklı haksız uygulamalara ve tehditlere karşı ticaret politikası savunma araçları ile koruyan ülkeler arasında yer almaktadır. İthalatımızın yüzde 88'lik kısmı ham madde ve yatırım malından oluşmaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, anti-damping tedbirleri çerçevesinde, 1995'ten bu yana, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına uygun olarak toplam 204 tedbir alındığı belirtilerek, Türkiye'de halihazırda 126 anti-damping ve anti-sübvansiyon tedbirinin yürürlükte olduğu bildirildi.
"Ülke ekonomisinin büyümesine öncelik verilmektedir"
2022'deki ithalatın 4 milyar dolarlık bölümünün tedbirlere tabi olduğuna işaret edilen açıklamada, şu bilgiler yer aldı, "Anlık olarak 11 ülke menşeli 12 ürün grubunda ise soruşturmalarımız devam etmektedir. Halihazırda 9 adet korunma tedbiri yürürlükte olup, bu tedbirler 2022'de yaklaşık 800 milyon dolarlık ithalata etkide bulundu. Yerli üreticilerimizi koruma altına alarak ülkemizdeki istihdamın ve üretimin artışına öncelik verilmektedir. Diğer taraftan, Ticaret Bakanlığı olarak, ülkemiz menşeli ürünlere karşı diğer ülkelerce yürütülen ticaret politikası savunma araçları soruşturmalarında, ülkemiz ve ihracatçılarımızın hakları ilgili ülke makamları nezdinde ve uluslararası platformlarda etkin şekilde savunularak ihracat pazarlarına engelsiz erişimleri sağlanmaktadır. İhracat, ithalat, üretim ve istihdam düzleminde, büyümenin öncü göstergelerinden ihracat rakamlarımız yanında üretim temelli ithalat uygulamamızla ülke ekonomisinin büyümesine, gelişmesine ve toplumsal refaha öncelik verilmektedir."???????