.gif)
Singapur’un Lojistik Başarısı
Bugün, küçük şehir devleti, dünya çapında 600’den fazla limana bağlı olan dünyanın en büyük aktarma konteyner limanına ev sahipliği yapıyor. Singapur Changi Havalimanı, uluslararası alanda en iyi havalimanı seçiliyor ve haftada yaklaşık 6.800 uçuşla 330 şehre hizmet veriyor. Son olarak, ada ulusunun ticaret değeri, GSYİH’sinin 3,5 katına ulaşıyor.
Singapur’un bu başarıları tesadüf değil. Bu, ileri görüşlü kamu politikalarının ve kapsamlı özel sektör katılımının bir sonucudur. Bu deneyim, lojistik ağlarını geliştirmek isteyen her gelişmekte olan ülke için bazı dersler sunabilir. Şimdi, bu başarının üç temel faktörüne bakalım:
Bağlantı Kurma
Diğer büyük ulaşım merkezleriyle karşılaştırıldığında, Singapur’un yerel pazarı nispeten küçüktür. Yüzlerce destinasyona yüksek sıklıkta bağlantılar geliştirmek kendiliğinden oluşmamış, proaktif bir genişleme politikasının sonucudur.
Bu çabaların bir parçası olarak, Singapur Sivil Havacılık Otoritesi (CAAS), uçuş bağlantılarının sayısını artırmak için 130’dan fazla ülke ve bölgeyle Hava Hizmetleri Anlaşmaları (ASA) imzaladı. Benzer şekilde, liman, dünyanın en yoğun deniz taşımacılığı ağlarından birini kurmak için denizcilik şirketleriyle yakın iş birliği içinde çalıştı. Singapur, başlıca pazarlara erişimini artırmak için 30’dan fazla ticaret ortağıyla kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşmaları ağına sahiptir. Bu durum, lojistik zincirindeki şirketleri Singapur’dan faaliyet göstermeye teşvik eder, çünkü sık ve güvenilir bağlantılara güvenebileceklerini ve küresel pazarlara hızla ulaşabileceklerini bilirler. Hatta bazen yüksek frekanslı bağlantılar, malların Singapur üzerinden doğrudan sevkiyatlardan daha hızlı ulaşmasını sağlar!
Yenilikçi Altyapı ve Süreçler
Zaman içinde, Singapur’un lojistik sektörü dünya çapında tanınan altyapı ve süreçler geliştirmiştir. Ülke, sürekli olarak geleceği düşünmekte ve lojistik zincirinin her alanında geleceğe yönelik çeşitli girişimlerde bulunmaktadır.
2030 yılında tamamlanması planlanan Yeni Nesil Limanı, 65 milyon standart konteyneri işleyebilecek kapasiteye sahip olacak ve bu sayede dünyanın en büyük entegre tesisi haline gelecek. Liman, sürücüsüz otomatik yönlendirmeli araçlar, korsanlık gibi nakliye anormalliklerini tespit etmek için akıllı sensörler ve trafik sıkışıklığını tahmin etmek için veri analitiği gibi yenilikleri keşfediyor.
Havacılık sektöründe ise havalimanının kapasitesini iki katına çıkarma planları bulunuyor. Havalimanı Lojistik Parkı, hassas kargolar için soğuk zincir merkezleri ve büyüyen e-ticaret faaliyetlerine uyum sağlayacak bölgesel ekspres tesisler gibi özel altyapı ve süreçlerle hava kargosunun Singapur’u kullanması teşvik ediliyor. Personel ayrıca, yeni teknolojilere ayak uydurabilmeleri ve farklı kargo türlerini işlemek için gerekli becerilere sahip olmaları için düzenli eğitimler alıyor. Örneğin, havalimanının soğuk zincir merkezlerinden biri, ilaç kargolarını işleme konusunda IATA CEIV Pharma Sertifikası alan dünyadaki ilk merkez olmuştur.
Ticareti kolaylaştırmak için Singapur, 1989 yılında dünyanın ilk Ulusal Tek Pencere sistemini başlattı ve ticaret izin onay süreçlerini dijitalleştirip hızlandırdı. Bu platformda 35’ten fazla devlet kurumu yer almakta olup, bu durum tüm hükümetin “ticareti kontrol etmek” anlayışından “ticareti kolaylaştırmak” anlayışına geçişini gerektirmiştir. Bugün, izinler bir e-belge kullanılarak dakikalar içinde elektronik olarak onaylanabilir. Ancak, her sevkiyat, üreticilerden lojistik şirketlerine, ticaret finans şirketlerinden tüketicilere kadar tüm tedarik zincirinde birçok tarafı ve belgeyi içerebilir. Birçok İşletmeler Arası (B2B) işlemi tek bir dijital platformda entegre etmek amacıyla geliştirilen geliştirilmiş bir Ulusal Tek Pencere sistemi üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir.
Özel Sektör Katılımını Teşvik Etmek
Hükümet, politika kararlarına özel sektörü dahil etmenin önemini kabul etmektedir. Zamanla, liman ve havalimanı işletmecileri, sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilirliklerini sağlamak için ticarileştirildi. Ticarileştirilme sonrası, PSA’nın işlettiği limanlardaki kargo hacmi katlanarak arttı ve şirket, dünya çapında 40 terminale yatırım yaptı. Özel sektör rekabetinin artması, sektör oyuncularını ticari açıdan daha çevik hale getirdi ve Singapur’un lojistik sektörünü daha verimli hale getirdi.
Hükümet ayrıca özel sektör katılımı için doğru teşvikleri geliştirerek yatırımcıları Singapur’a çekmiştir. Bugün, dünyanın en büyük 25 lojistik şirketinden 20’si, küresel veya bölgesel operasyonlarını Singapur’dan yönetmektedir. Bu kadar büyük oyuncunun burada bulunması, yerel şirketleri uluslararası standartları taklit etmeye teşvik etmektedir.
Ayrıca, kamu yatırımı onaylanmadan önce, inşa edilecek altyapının gerçekçi ticari ihtiyaçları karşılayacağından emin olmak için özel sektörle kapsamlı istişareler teşvik edilmektedir. Dahası, hükümet, özel sektörün tamamlayıcı altyapıya yatırım yapmasını teşvik etmektedir. Örneğin, SATS ve FedEx gibi özel sektör işletmecileri, hükümetin bu tür yatırımlar için iş planı oluşturmaya yardımcı olmasıyla, soğuk zincir merkezleri ve bölgesel ekspres kargo tesisleri gibi hava kargo tesislerine yatırım yapmıştır. Zorluklar birlikte çözülmekte, böylece yatırım özel sektör için ticari açıdan mantıklı hale gelmektedir. Güçlü özel sektör ortaklığı, girişimlerin ticari olarak uzun vadede sürdürülebilir olmasını ve kamu fonlarına yük olmamasını sağlar.
Bu üç faktör — bağlantı, altyapı ve süreçler ile özel sektör katılımı — lojistiğin gelişmesine olanak tanıyan entegre bir ekosistem yaratmaktadır. Singapur’un başarısı, ileri görüşlü bir vizyon ve büyük bir kararlılıkla, az kaynağa sahip bir gelişmekte olan ülkenin önde gelen bir lojistik merkezi haline gelebileceğini göstermektedir.
Sayfa başına git
