MENÜ
İstanbul 24°
Kamyonum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
seyit usta, römork, treyler, üst yapı,
kamyoon, nakliye, taşımacılık
İşin Mutfağından Masanın Öbür Tarafına Bir Başarı Hikayesi!
Yakın Plan
21 Ağustos 2023 Pazartesi 11:13

İşin Mutfağından Masanın Öbür Tarafına Bir Başarı Hikayesi!

Kamyonum Dergisi bu ayki sayısında; Düzce’nin, Bolu Dağı eteklerine kadar uzanan vadisi üzerine konumlanmış Kaynaşlı’da, Kaynaşlı Global Lojistik’in misafiri oldu. Firma Ortaklarından Burak Aydın, 2021 yılında kurulan şirketi ve kendisinin şoförlükten Lojistik Firması Ortaklığına uzanan hikayesini, Kamyonum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nuray Pekcan’a aktardı.

“Tırların İçine Doğdum”

“10 Yıl Şoförlük Yaptım”

Baba mesleği olan şoförlüğü, başlarda hiç sevmediğini ve istemediğini aktaran Aydın sözlerine başlarken; “Tırların içine doğdum desem yeridir.  Çocukluğumda hiç sevmiyordum mesleği çünkü babamdan sürekli ayrı kalıyordum. Sonrasında şartlar beni bir şekilde o koltuğa oturttu. Büyüdükçe mesleğin cazip taraflarını gördüm. Günün koşulları da onu gerektirince bir baktım baba mesleğini devam ettiriyorum. Yaklaşık 10 yıl kadar şoförlük yaptım. Babam mesleğini yaştan dolayı yapamayacak duruma gelince aracımızı satmıştık, bu nedenle ben de 10 yıl boyunca iki ayrı firmada çalıştım.” dedi.

“Şoförlük Yaparken Aynı Zamanda Bir Minivan Alarak İşe Başladım”

“7-8 Ay Kendi Minivanımla Direksiyonda Çalıştım”

Önceleri Asya’ya çalıştığını ve sonrasında değiştirdiği firmasıyla beraber şoför olarak Avrupa’ya çalışmaya başladığını ifade eden Aydın firmanın kuruluş hikayesini ise şu sözlerle aktardı; “Sonrasında pandemiden hemen önce bir cesaretle minivan aldım, ancak o zaman başka bir firmada şoförlük yaptığım için patronuma işten ayrılmayacağıma da söz verdim. Minivana bir şoför bularak; Avrupa’ya çalıştırmaya başladım. Ancak şoförümüz araca mülteci alıp, Macaristan sınırında yakalanınca ve biz bunu iki gün sonunda konsolosluktan öğrenince mecburen bunu çalıştığım firmaya bildirmek zorunda kalarak şoför koltuğuna geçtim. Minivanla Kaynaşlı’da ve İstanbul’da tanıdığım firmalardan yük almaya başladım; hemen hemen 7-8 ay boyunca kendim direksiyonda çalıştım. O sırada minivan sayımızı yükselttik. Arkadaşlarım da minivan alıp, benim ilgilenmemi isteyince bu sefer minivandan indim ve ofis dönemine geçtim.”

“İşe Başlarken Dairemi, Arabamı Sattım”

“Şoförlükle Başlayan Yolculuğum 12 Araç İle Devam Ediyor”

“İşe başlarken dairemi, arabamı sattım; ortağımla beraber bir şeyler başarmak uğruna bazı şeyleri riske attık. Sonu kötü de olabilirdi ama olmaması için elimizden geleni yaptık” şeklinde konuşan Aydın devam etti;  “İşimiz ilerleyip, büyüdükçe tır ile taşımacılığa geçmeye karar verdik. Dokuz minivana ulaşmışken, minivanları azaltarak tır almaya başladık. Böylelikle tır maceramız başlamış oldu. İlk olarak deneme amacıyla ikinci el eski bir tır aldık. Sonrasında yine bir ikinci el alalım derken, Garanti Bankası bize kredi verdi. Bizim için bu kredinin çıkma umudu yoktu ama bu sayede sıfır bir araç aldık. Sonra bir daha başvurduk ve yine kredi çıktı derken böylece tırla yolculuğumuz devam etti. Şu an 12 aracımız buluyor.”

“Filomuzda MAN ve Mercedes Marka Araçlarımız Bulunuyor”

“Markaların Söylediği Yakıt Sarfiyatının Gerçekle Hiçbir Alakası Yok!”

Araç seçiminde kendi ve şoförleri için önemli olan unsurları sıralayan Aydın şunları söyledi; “Filomuzda MAN ve Mercedes marka araçlarımız bulunuyor. Tercihte bulunurken söylemeliyim ki; müşteri temsilcisi, görünen yüz ve ilk muhatap olduğumuz kişi olduğu için çok iyi seçilmeli. Onun edeceği tek bir ters laf sizi araç alımından bile vazgeçirebilir ki ben bir süre bir sinirle bu sorunu yaşadığım markadan araç alımını durdurmuştum. Onun yanı sıra aracın sağladığı yakıt tasarrufu da tercih sebebimiz. Ama söylemeliyim ki; aracın söylenilen yakıt sarfiyatının gerçekle hiçbir alakası yok. Markalar testlerini yaparken bir bakıyorsunuz, dorsenin her tarafı kapalı, şoför faktörü yok, sürekli belli bir hızda seyrediyor Biz gerçek yakıt sarfiyatını yoldaki şoför araçlardan ya da o markayı tercih eden firma sahibi arkadaşlarımızdan öğreniyoruz. Ayrıca aracın arıza yapmaması ve servis ağının geniş olması da bizim için çok önemli. Şu an filomda bulunan iki markada da servis ağında hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Şoförler için park kliması çok önemli, araçta retarderin bulunması yine aynı şekilde tercihte ilk sıralarda yer alıyor. Kabin genişliği ve yatak yine şoför arkadaşlarımız için markayı seçerken bir tercih sebebi. Örneğin; Mercedes’in yatakları oldukça başarılı. Aslına bakarsanız şoförün konforu gerçekten tercihimizde ilk 3’te yer alıyor. Çünkü bu insanlar bir turda en az 5000 kilometre yapıyorlar. Tüm bunları geçen bir markada da tabi ki araç alımlarında büyük rakamlar konuşulsa da biz o büyük rakamın içindeki küçük rakama takılıp, kaliteden taviz vermiyoruz.”

“Şoförlerimizin Yüzde 90’ı Eski Mesai Arkadaşlarım!”

“Malımı Emanet Ettiğim İnsanlar Bunu Kendi Malı Gibi Koruyup Kolluyorlar”

Şu an firmalarında çalışan şoförlerin, kendinin şoförlük zamanından beraber çalıştığı mesai arkadaşları olduğunu söyleyen Aydın; “Firmamızdaki şoför arkadaşlarımın yüzde 90’ıyla zamanında zamanında beraber gidip geldim, aynı dolaptan yemek yedim. O nedenle içim çok rahat, malımı emanet ettiğim insanlar, bunları kendi malları gibi koruyup kolluyorlar. Ben de işin içinden geldiğim için onları daha iyi anlayabiliyorum, çünkü psikolojilerini anlayabiliyorum.” şeklinde konuştu.

“Şoför Var ama Doğru İnsan Bulmak Zor”

“Kadın Şoförlerin Sektöre Girmesi Çok Şey Değiştirecek”

Bunun yanı sıra sektörde yine de büyük bir şoför sıkıntısı olduğunu da ifade eden Aydın devam etti; “Filomuzu büyütmek istiyoruz ancak sonra durup 15-20 araç yeterli diyoruz. Çünkü ciddi bir şoför sıkıntısı var. daha doğrusu her yer şoför gibi gözüküyor ama bu işi yapacak düzgün, güvenilir insan çok az. Yeni nesil şoförlerin yaptıkları iyi ve kötü şeyler var. Evet; artık araçlar da kalitesini artırdıkça atletli şoförden, fönlü şoförlere geçtik, şoförlerimiz mesleğe yeni bir doku verdi ama görüyorum ki kolay para kazanmak adına illegal çalışan arkadaşların da sayısı arttı. Hiçbir şey düşünmeden, çok rahat hareket edebiliyorlar. Firmayı düşünmedikleri gibi kendilerini de düşünmüyorlar. Bizim de tedbir alma şansımız olmuyor. Aracı yola gönderdiğimizde neredeyse o aracı dört ay göremediğimiz oluyor. O nedenle güvenilir insanla çalışmak çok hassas bir konu. Ancak kadın şoförlerin sektöre girmesinin çok şeyi değiştireceğini düşünüyorum. Çünkü bizim ülkemizin kadınları hem kazandığıyla yetinmeyi bilir hem ekmek yediği yere ihanet etmez hem de gördüğü kötü olayları gelir şikayet eder.”

“Komple ve Parsiyel Yük Taşımacılığı Yapıyoruz”

“Türkiye’nin Her Yerinden Yükünüzü Alıyoruz”

Avrupa’da ağırlıklı olarak Avusturya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Almanya’ya taşımacılık yaptıklarını ifade eden Aydın; son dönemde parsiyel taşımacılığa başladıklarının da müjdesini verdi; “Son dönemde komple yükün yanı sıra parsiyel taşımacılığa da başladık. Yükü piyasadan topluyor tüm gümrükleme işlemini biz yapıyoruz. Yani kapı teslim diyebiliriz. Kendi gümrüklemesini yapan firmalar var onların da yüklerini taşıyoruz ama ağırlığımızı şu an buraya veriyoruz. Türkiye’nin her yerinden topladığımız yükleri depoda topluyor, sonrasında tırların destinasyonunu belirleyerek çıkışını sağlıyoruz. Şu an piyasayı görüp, tanıyoruz. Bir sıkıntı yaşamadık, güzel bir şekilde devam ediyoruz.

 

“Rekabeti Belli Bir Seviyede Tutmak Gerekiyor”

“Bazı Forwarder Firmaları Verdikleri Fiyatlarla Bizi Zor Durumda Bırakıyor”

Konuşmasının devamında sektörde yaşanan sıkıntılara değinen Aydın ilk olarak lojistikte serbest piyasa ekonomisinin devam etmesine değindi ve şunları söyledi; “İsteyen istediği fiyatı veriyor. Geçen seneye göre fiyatlarımızda büyük düşüşler var. Maliyetler artarken, fiyatlarımız düşmüş durumda. Kimseyi kötülemek amacıyla söylemiyorum ama bazı forwarder firmaları da bu durumu körüklüyor. Elinde hiç tırı olmayan, maliyetleri sıfır olan firma, yüke istediği fiyatı veriyor, fiyatı düşürüyor. Tabi ki rekabet olsun ama rekabeti de belli bir seviyede tutmak lazım. Bu durum artık biraz belden aşağı vurmaya kadar gidiyor. Bizim ise çok ağır maliyetlerimiz var; bir aracın Avrupa’ya gidip gelmesi bile oldukça pahalı. Ancak bunu yaşamayan bazı forwarder firmaları bizim fiyat verdiğimiz yere 1000-1500 Euro daha uygun fiyat veriyor. Yani orada 100-200 Euro kazanmanın hesabını yaparken, arka planda bizim gibi firmaları çok büyük sıkıntıların içerisine atıyorlar. Hal böyle olunca müşteri de yeri geliyor bize bu fiyat farkını soruyor, bazen de bizi yanlış anlıyor.”

“Döviz Kuruyla Gelen Zamlar Orantılı Değil”

“Son Zamanlarda Alabildiğimiz Tek Destek; Kapıkule’den Aldığımız Vergisiz Mazot Oldu”

“Döviz kazanıyoruz diye iyi bir kazanca sahip olduğumuz düşünülüyor ancak döviz kurlarıyla gelen zamlar hiç orantılı değil. Düzelecek diye umuyoruz.” diyerek sözlerine devam eden Aydın ekledi; “Tabi ki lojistikçilere destekler veriliyor bunu görmeme şansımız yok; örneğin belgelerde kolaylıklar oldu, C2’den L2’ye döndük, taşıyamadığımız yükleri taşımaya başladık. Ama son zamanlarda bizim faydalanabildiğimiz tek destek; Kapıkule’den aldığımız vergisiz mazot oldu. Maliyetlerimiz sürekli yükseliyor; kasko-sigorta poliçelerimizde bir sınırlama yok-çok büyük fiyatlar çıkıyor-, askeri ücret arttı, yakıt fiyatı zaten aldı başını gitti… Yani güzel gelişmeler oluyor evet ama belli bir oranda lojistik sektörüne biraz daha destek sağlanması gerektiğini düşünüyorum.”

“Kaynaşlı’da Araç Garajı Yapıyoruz”

“Yurtdışına Açılmak Şu An Bizim İçin Uzun Vadedeki Bir Plan”

Devletin sağladığı diğer desteklerle ilgili olarak çok büyük araştırma yapmadıklarını çünkü yakın süreçte Avrupa’da depo veya antrepo gibi yatırımlara girme planlarının olmadığını belirten Aydın şu an için Kaynaşlı’da bir garaj yaptıklarını belirtti ve “Burada bir araç garajı yapıyoruz. Maliyetler artıkça farklı çözüm yolları da bulmamız gerekiyor. Biz şu anda garajımız olmadığı için ampul değiştirmek için bile belki sanayiye gidiyoruz. Ufak tefek işleri en azından kendimiz yapabilmek istiyoruz. Ürünü toplu aldığınız zaman fiyatlarda da indirimler oluyor. Biz şu an sadece buradaki süreci yönetmeye çalışıyoruz. Yurtdışına açılmak şu an bizim için uzun vadedeki bir plan.”

“Slovenya ve Avusturya Geçiş Belgelerinde Sıkıntı Yaşıyoruz”

“Avusturya’ya Alternatif Olarak Slovenya ve Çekya’ya Yöneleceğiz”

Sektörün diğer temsilcileri gibi dozvolanın (geçiş belgesi) sürekli bitmesinden dolayı sıkıntı yaşadıklarını da ifade eden Aydın; “Bununla mücadele etmeye çalışıyoruz. Bir süreden sonra bir bakıyorsunuz; ne dozvola ver ne tren rezervesi alabiliyorsunuz. Yükü teslim edebilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bizim çalıştığımız destinasyonlarda gördüğüm Slovenya ve Avusturya şu an için problemli. Aynı zamanda Avusturya’da yakın zamanda başka bir sıkıntı yaşayacağız gibi de duruyor. Otoban maliyetleri zaten çok yüksekken son bir zam durumu daha var. Bazı meslektaşlarımız alternatif güzergahları kullanmaya başladılar. Biz de Slovenya ve Çekya’ya yöneliyoruz.”

“Yüklerimizi ya Zamanında ya da Zamanından Önce Teslim Ediyoruz”

“Kendi Ürünümüz Gibi Sahipleniyoruz”

Sözlerini bitirirken ‘Neden Kaynaşlı?’ sorusunu da yanıtlayan Aydın şunları söyledi; “Yaptığım hiçbir işte bugüne kadar kötü yorum almadım. İşimi hatasız ve severek yapıyorum. Bunda çalışma arkadaşlarımın da büyük emeği var. Yüklerimizi ya zamanında ya da zamanından önce teslim ediyoruz. Bir ürünü aldığımızda hiçbir zaman bu müşterinin malı demiyor, kendi ürünümüz gibi sahipleniyoruz.”

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Copyright © 2024 Kamyonum