E-ticaretin büyümesiyle bildiğimiz klasik mağazacılık da sona geliniyor. Mağazalar, internetten satışta ürünlerin depolanıp müşterilere gönderildiği ve iadelerin toplandığı mikro e-ticaret depolarına dönüşmeye hazırlanıyor. Bugün perakende mağazalarında (brick and mortar) satılan bütün ürünler, en geç 10 yıl içinde sadece e-ticaret kanalı ile satılacaktır. Bu değişim, bugünün teknolojisi ile 5 yıl içinde olabilir, ancak bugünün lojistik kurgusu devam ederse 10 yılda bile olamaz.
Bugün tüm ürünler, çoğunlukla cadde üzerlerinde veya sokak aralarında olan veya AVM’lerde bulunan perakende mağazalarında ve e-ticaret ile sanal ortamda satılıyor. Satışın mağazada veya e-ticaret ile olması; o malın tüketiciye fiziki olarak teslim edilmesi gerektiğini değiştirmez. Işınlama olmadığı sürece sipariş edilen mallar, mutlaka bir yerde depolanmalı ve bir şekilde taşınarak tüketiciye teslim edilmelidir. Bundan dolayı e-ticaretin lojistiği, “sanal” ticaretin yani e-ticaretin “gerçeğe” dönüştüğü süreçtir. Ticaretin “sanalı” olur, ama ışınlanma bulunana kadar lojistiğin “sanalı” olmaz.
Teknolojideki gelişmelere paralel olarak ticaretteki bu değişim ve dönüşüm sürecinde, iş yapamayacak olan perakende mağazaları ve hatta bazılarının bulunduğu AVM’ler kapanmak zorunda kalabilir. Bunların kapanması, şehirlerdeki ticari hareketi olumsuz etkileyebilir ve çok sayıda işsizliğe de yol açabilir. Bu durum, ülkeler için önemli gündemlerden birisi olacaktır, peki çözüm ne olabilir? E-ticareti yasaklayamayacağımıza göre, kapanacak olan perakende mağazalar ve AVM’ler için başka gelir kaynakları geliştirilmelidir. Alışık olduğumuz mağazacılıkta sona gelindiğini kaydeden DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, mağazaların, e-ticaret ürünlerinin hızlıca hazırlanıp müşterilere iletilen mikro fulfillment merkezlerine dönüşeceğini belirtti.
ABD ve Avrupa’da klasik mağazalar kapanıyor, kapanan mağazalar depolama alanına dönüşebilir
E-ticaretin kolaylığının pandemi döneminde çok daha fazla yaşanması, e-ticaretin pandemi sonrasında da beklenen daha fazla büyümesini sağladı. Pandemi öncesi %10-15 büyüyen e-ticaret, pandemi sonrasında da hem iş hacmi hem de parasal değer olarak %30-35 büyüdü. Böyle olunca perakende mağazalar ve hatta AVM’ler, kapanmaya başladı. İngiltere, Almanya, Amerika gibi birçok ülkede mağazalar kapanıyor ve örneğin ABD’de de 2027 yılına kadar 50 bin perakende mağazasının kapanması bekleniyor. Ayrıca, ABD’de AVM sayısının 10 yıl içinde 700’den 200’e düşmesi öngörülüyor. Benzeri durumların Almanya ve İngiltere dahil birçok ülkede yaşanacağı kaydediliyor.
Dünyada ve Türkiye’de göze çarpan bir diğer gelişme ise özellikle büyük mağazaları olan yaygın perakendeciler, mahallelerdeki büyük mağaza alanlarının bir kısmını, o bölgede internetten en yoğun sipariş edilen ürünlerin yer aldığı mağaza içi kapalı mağazalar yaratmakta buldular. Ürün toplayıcıları öncelikle gelen siparişleri o bölgeden toplayıp olmayanlar için mağazaların genel kısmına giriyorlar. 2 bin m2 mağazalarda 500-600 m2’nin bu amaçla ayrıldığı örnekler mevcut. Bu düzenlemeler toplama verimliliğini ve hızı %30-35’lere varan oranda artırabilir.
Kapanacak olan perakende mağazaların ve AVM’lerin, gerekirse ufak düzenlemeler ile depolama alanları olarak hizmet verebileceğini ifade eden DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, şunları söyledi:
“Perakende mağazalarının kapanması yerine depolama alanı olarak kullanılması, e-ticaret için yeni lojistik kurgusunu oluşturabilir. Bu yeni kurgu, e-ticaret lojistiğinde müşteriye teslimat için “merkezi” yapılanma (tüketiciye teslim edilecek noktaya uzakta, büyük depolama alanı) yerine, “müşteriye yakın olma” stratejisiyle “dağıtık (tüketiciye yakın, küçük depolama alanları)” yapılanmaya geçilmesidir. E-ticaretin lojistiği, mevcut durumda kullanılan tüketicilerden uzakta bulunan depolama alanları yerine, tüketicilere azami 2 saatte teslimatı sağlayacak yakınlıkta mikro e-ticaret depoları (Mikro Fulfillment Merkezler) ile yapılabilir. Bu yapılanma, Son Kilometre Depolanma uygulamasıdır. Son Kilometre Depolama demek; e-ticaret ürünleri için temel depolama hizmetlerine ilaveten katma değerli hizmetlerin de verilebileceği mikro e-ticaret depolarının müşterilere (tüketicilere) azami 2 saat içinde teslimatı yapacak şekilde konumlandırılmasıdır.” dedi.
DepOrtak Dijital Mağazaları hedefleniyor
Kişi başına düşen perakende mağaza sayısı, örneğin İngiltere’de 250, Almanya’da 200 ve ABD’de 350’dir. Bu ülkelerin verileri esas alındığında Türkiye için 500 kişi varsayımı ile yaklaşık 170 bin adet perakende mağazası olduğu tahmin edilebilir ve her mağaza için 50 m2 varsayımı ile yaklaşık 8.5 milyon m2’lik depolama alanı oluşabilir. Bugün itibariyle Türkiye’de toplam 14 milyon m2’lik 455 adet AVM vardır. AVM’lerde yemek, eğlence ve sinema vb. bölümleri hariç kapalı otopark alanları dahil yaklaşık 10 Milyon m2 depolama alanı olabilir.
Türkiye’deki perakende mağazaları ve AVM’lerin toplamda 18,5 milyon m2’lik ilave depolama alanı oluşturabileceğinin altını çizen DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, böylece ürün teslimatlarının 30-120 dakika içinde olmasının sağlanması şeklinde başta e-ticarette fulfillment operasyonu olmak üzere bütün şehir içi depolama ihtiyaçları için bu alanların kullanılabileceğini kaydetti.
Ülke genelindeki binlerce depoyu dijital olarak birbirine bağlayan DepOrtak sayesinde, tüm depolardaki durumun canlı ve gerçek zamanlı olarak tek merkezden yönetileceğinin altını çizen Oruç Kaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“Önemli olan bu depolama alanlarının konumlandırabilmesi, bunların özellikleri ile depolama taleplerinin eşlenebilmesi ve bunların birbiri ile entegre olmasını sağlayacak dijital bağlantının kurulmasıdır ki, bütün bunlar bugün halihazırda DepOrtak teknolojisi ile mümkündür. Ayrıca, “dijital mağaza” hedefimiz de bulunuyor. Sanırım ilk örneği 1977 yılında İstanbul’da Aksaray’da açılan UFİ Mağazası gibi çok sayıda farklı ürünlerin satıldığı çok katlı veya çok bölümlü perakende mağazaları yerine, önümüzdeki süreçte DepOrtak Dijital Mağazalarının olmasını hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Dünyanın sayılı lojistik teknolojilerinden birisi haline gelen Tırport’un kurucusu Akın Arslan’ın tecrübesi ve iş zekası liderliği, Türkiye’de depoculuğun önde gelen uzmanlarından Oruç Kaya’nın ortak akıl ve güç birliğiyle bu yılın Mart ayında canlıya geçen dijital akıllı depolama platformu DepOrtak, sahip olduğu teknolojilerle sadece ülkemizde değil, Avrupa’da da oldukça iddialı çözümler getirmeye devam etmektedir.