MENÜ
İstanbul 24°
Kamyonum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
seyit usta, römork, treyler, üst yapı,
kamyoon, nakliye, taşımacılık
''Kota ve Geçiş Ücreti Uygulamaları, Serbest Dolaşım İlkesi ile Çelişiyor
Yakın Plan
9 Şubat 2019 Cumartesi 10:37

''Kota ve Geçiş Ücreti Uygulamaları, Serbest Dolaşım İlkesi ile Çelişiyor"

AB’ye üye bazı devletlerin kota ve geçiş ücreti uygulamalarının, hem AB pazarının serbest dolaşım ilkesi ile çeliştiğini, hem de Gümrük Birliği kapsamında sorun teşkil ettiğini ifade eden İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, AB’ye taşıma yapan kamyon şoförlerinin 180 günlük süre zarfında azami 90 gün Schengen alanında kalabilmelerinin taşımacılık sektörü için sorun oluşturduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği’nin temel felsefesi; birlik üyesi ülkeler arasında malların serbest dolaşımının sağlanması, ticari faaliyetlerin mümkün olduğunca kolay ve kısıtlamalara maruz kalmaksızın yapılabilmesi. Hâl böyleyken, AB üye ülkelerine taşımacılık yapan Türk firmaları, geçiş ücretleri ve vizeler gibi uygulamalarla karşı karşıya kalabiliyor. Konuya ilişkin İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas’ın görüşlerine başvurduk. AB’ye üye bazı devletlerin kota ve geçiş ücreti uygulamalarının hem AB pazarının serbest dolaşım ilkesi ile çeliştiğini, hem de Gümrük Birliği kapsamında sorun teşkil ettiğini ifade eden Nas, AB’ye taşıma yapan kamyon şoförlerinin 180 günlük süre zarfında azami 90 gün Schengen alanında kalabilmelerinin taşımacılık sektörü için sorun oluşturduğunu vurguladı.

 “Türkiye Artık Avrupa Değer Zincirlerinin Çok Önemli Bir Parçası”

Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği, uluslararası eşya taşımacılığı konusunda uluslararası düzeyde bağlı bulunduğumuz iki önemli uluslararası teşkilat. Bu iki yapının ilgili konudaki temel yasaları ve uygulamaları nelerdir?

Türkiye’nin ihracatının yarıya yakını AB pazarına yapılmakta. Dolayısıyla Türkiye’de üretilen malların bu pazara taşınması açısından taşımacılık ve lojistik sektörünün rolü son derece önemli. Türkiye’de üretilerek AB pazarına ulaştırılan mamullerin büyük bir kısmı Türkiye’de AB sermayesi ile kurulan tesislerde üretiliyor. Bu sebeple AB pazarına taşınan ürünler aslında sadece Türk değil Avrupa ürünleri. Türkiye’de üretimi yapılan, örneğin otomotiv sanayi yan ürünleri üreten bir firma üretimi durdurursa, bu AB’de otomobil imalatını kesintiye uğratabilir. Yani Türkiye artık Avrupa değer zincirlerinin çok önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Türkiye’den AB’ye yönelik taşımacılık kapsamında, kamyon ve Tırlar AB ülkelerinden geçerken AB’nin karayolu taşımacılığı sektöründeki ortak kuralları yanında ulusal kurallara da uyum sağlamak gerekiyor. Ancak bazı üye devletlerin kota ve geçiş ücreti uygulamaları hem AB pazarının serbest dolaşım ilkesi ile çelişiyor, hem de Gümrük Birliği kapsamında sorun teşkil ediyor.

“Adalet Divanı, Macaristan’ın Türk Tırlarından Geçiş Ücreti Almasının AB Hukukuna Aykırı Olduğuna Hükmetti”

Gümrük Birliği, Türkiye ve AB arasında sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünlerinde gümrük vergisi, miktar kısıtlamaları ve eş etkili her türlü önlem ve ödemenin yasaklanmasını öngörüyor. Dolayısıyla, Macaristan ve Avusturya gibi ülkelerin uyguladığı ekstra ücretler veya kotalar aslında Gümrük Birliği’nin ruhuna ve prensiplerine aykırı bir durum oluşturuyor. AB müktesebatının üye devletlerce uygulanmasını sağlamakla yükümlü Avrupa Komisyonu ise bu gibi uygulamaların üye ülkelerin kendi tasarruflarında olduğu ve doğrudan mal üretimi ile ilgili olmadığı için hizmetler kapsamına girdiğini ileriye sürüyor. Ancak Adalet Divanı 2017’de alınan bir kararda Macaristan tarafından Türk Tırlarından geçiş ücreti alınmasının AB hukuku ve anlaşmalara aykırı olduğuna hükmetti.

“Schengen Vize Kuralları, Taşımacılık Sektörü Açısından Sorun Oluşturuyor”

Gümrük Birliği, Türkiye ile AB arasında ortak bir gümrük alanı oluşturuyor ve bu gümrük alanında sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünlerinin herhangi bir tarife veya kota engeli olmaksızın serbest dolaşımını öngörüyor. Buna ek olarak Gümrük Birliği kapsamında Türkiye’nin AB ortak ticaret politikasına uyum sağlaması ve üçüncü ülkelere uygulanan ortak gümrük tarifesini uygulaması gerekiyor. Son derece kapsamlı bir ekonomik entegrasyon öngörüyor. Ancak hizmet ve tarım sektörleri Gümrük Birliği’nin dışında kalıyor. Türkiye’de üretilen sanayi ürünlerinin AB pazarına taşınmasında taşımacılık sektörünün rolü ve önemi son derecede büyük. Burada AB üyesi devletlerce uygulanan kısıtlamalar, kamyon ve tırlara uygulanan ücretler ve geçişlere getirilen kotalar bu serbest dolaşım ilkesi ile çelişiyor.

 “Tarife Dışı Bir Engel Söz Konusu”

Doğrudan imalat ile ilgili olmasa da, AB pazarına ihraç edilen ürünün maliyetini artırdığı için aslında tarife dışı bir engel ve AB-Türkiye arasında ticareti baskılayan bir etki oluşturuyor. Kamyon sürücülerinin AB’ye taşıma yaparken Schengen vize kuralları ile bağlı olmaları ve 180 günlük süre zarfında azami 90 gün Schengen alanında kalma izni alabilmeleri yine taşımacılık sektörü açısından bir sorun oluşturuyor. Avrupa Adalet Divanı’nda görülen Soysal davasında AB ve Türkiye arasındaki Katma Protokol’e istinaden hizmet sunumu için Almanya’ya seyahat eden kamyon şoförlerinin vizesiz giriş hakkı olduğu teslim edilmişti. Ancak bu davanın uygulamaya yansıması sınırlı oldu. Bu sorunlara çözüm olarak AB ve Türkiye arasında mal taşımacılığını düzenleyen bir anlaşma yapılması ve kamyon sürücülerine deniz adamı gibi özel kategoride vize verilmesi gibi uygulamalar söz konusu olabilir.

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Copyright © 2024 Kamyonum