MENÜ
İstanbul 12°
Kamyonum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
seyit usta, römork, treyler, üst yapı,
Pınar TOK'tan Erzincan Gezisi
Pınar TOK
YAZARLAR
7 Mart 2016 Pazartesi

Pınar TOK'tan Erzincan Gezisi

Kış turizminin yeni ve en iddialı en ucuz kayak merkezinin bulunduğu Ergan Dağı, erenler, evliyalar şehri Erzincan' dayım. Doğasıyla, tarihiyle, insanıyla, maneviyatıyla beni kendisine hayran bırakan bir şehir Erzincan. Hani derler ya "insanlık nerede kaldı" diye . Ben o sorunun cevabını burada buldum bile...
 
Birazdan okuyacakların arasında Erzincan' ın önemli bir değeri olan Sayın Salih Kara ropörtajı, Erzincan Gönüllü Gençler Ekibi ve çalışmaları, şehrin tarihi, gezilecek yerleri, yeme-içme ve tabi ki kış turizminin en büyüğü olmaya aday Ergan Dağı, spor dalları ve burada spor  dışında yapabileceklerin yer alıyor. Şimdi sözü izninle dünyanın en samimi, en içten, en çalışkan, en egosuz yöneticisine bırakıyorum. Bakalım neler konuşmuşuz. Ropörtaja geçmeden hemen önce Salih Kara kimdir tanıtayım...
 
Salih Kara, 1968 Erzincan Uluköy doğumlu. Henüz 28 yaşında belediye başkanı olmuş ve 3 dönem bu görevini başarıyla sürdürmüş. Daha sonra mahalli idareler birliğini kurmuş. 2012 yılına kadar buranın müdürlüğünü yapmış. Bir takım nedenlerle başkanlık görevinden alınmış, bunun üzerine köyüne geri dönmüş. Egodan eser olmayan başkan, boş durmamış ve ekmek arası köfte yaparak çalışmaya, üretmeye devam etmiş. Sonra şehirde balık restoranı açmış. 2014'te tekrar göreve davet edilmiş. Şu anda da, Mahalli idareler birlik müdürlüğü' nü ve 112 acil çağrı merkezinin müdürlüğünü birlikte yürütüyor.
 
"KAYAK ZENGİN SPORU DEĞİLDİR!.."
PINAR: Kapıda samimi bir karşılama sonrası beni muhteşem bir köy kahvaltısı bekliyor. Harika bakır kaplardaki eşsiz sunum en az doğal köy lezzetleri kadar etkiliyor beni. Pistlere çıkmadan önce bu güzel kahvaltı eşliğinde heyecanla sormaya başlıyorum. Harika bir tesisi işletiyorsunuz ve sunumunuzla, menülerle ve en önemlisi de fiyatlarla büyük bir fark yarattığınızı düşünüyorum. Burayı sizden dinlemek istiyorum...
 
SALİH KARA: Ergan dağı' na hoşgeldiniz diyerek başlamak istiyorum Pınar Hanım. Ergan Dağı 10. ayın 15'inde bana teslim edildi. Mevcut binaları değiştirme imkanı olmasa da, Sayın Valimizin de desteğiyle küçük dokunuşlarla güzel alanlar kattık buraya. İnsanlara mutlu, ferah ve güzel ortamlar sunmaya çalışıyoruz. Kayak zengin sporudur denir, HAYIR! zengin olmayan da kayak yapabilir. Kayağı zengin yapacak, Boğaz' da zengin yaşayacak, yata kata zengin sahip olacak... Böyle bir şey yok, herkes faydalansın istiyoruz. Bu yüzden de burada sadece 25 TL ödeyerek tüm gün sınırsız kayak yapabiliyorsunuz. Yemeklerimize gelince, en pahalı yemeğimiz 20 TL, çay 1 TL, sahlep ve çikolatalar 2,5 TL , köy kahvaltımız 15 TL... Tüm yemeklerimizi özel bakır kaplarda sunuyoruz.
 
(Bu arada Adnan Uçan' in objektifinden, Salih Bey'in kendine özgü meyva kokteyleri servis ediliyor...Tariflerini bir bir sordum, balik tatlisi yaptigina halen inanamiyorum, merak edenler Erzincan'a :) )
 
BİR ŞEHRİN KAYAK MERKEZİNİ ÖNCE ŞEHRİNE TANITAMIYORSANIZ, BOŞA KÜREK ÇEKİYORSUNUZDUR diye düşünüyorum. Erzincan halkının ekonomik yapısı belli. Erzincan halkı kayak tesislerine küsmüştü, biz şimdi Erzincan halkını kayak tesisleriyle buluşturduk çok şükür. Erzincan halkı da rağbet ediyor artık. Mesela geçen hafta cumartesi günü yaklaşık 2000 kişi ziyaret etti restoranımızı, tesisimizi. Ayrıca burada özel sporcular dünya şampiyonasının bir etabını yaptık. Şu anda da milli takım sporcuları burada kamptalar.
PINAR: Gerçekten sizi gönülden tebrik ediyorum. Fiyatlarınız ve hizmetiniz kusursuz. Konaklama  ve kayak kiralama fiyatları hakkında da bilgİ verir misiniz? İnsanların kayaklarını taşımalarına, getirmelerine gerek var mı?
 
SALİH KARA: Teşekkürler Pınar Hanım. Şimdilik konaklama yok ama en kısa sürede bu da olacak.  Bunun için ciddi bir çalışma yapıyoruz. Aslında konaklamaya gerek de yok çünkü merkeze çok yakınız. Siz de gördünüz, hava alanına bile sadece 10 dakika uzaklıktayız, buraya çift şeritli, refüj aydınlatmalı ve bitümlü sıcak kaplama duble yolla çıkılıyor ama yine de olması için talep var, zaten bir kongre merkezi de düşündüğümüz için konaklama olacak. Futbol kampının yaz kampını da burada yapmayı düşünüyoruz. Buradan daha yüksek bir yerde oksijen depolama ihtimalleri az dolayısıyla bu onlar için de iyi bir seçim olacak...
 
Burada kurslar açtık. Kurslarımız, yeme içme, kayak takımı kiralama hepsi servis de dahil  sadece 45 TL. Kayaklarıyla gelmelerine gerek yok. Günlük 25 TL'ye kayak kiralanıyor burada... Telesiyejden, gondoldan bütün gün sabahtan akşama kadar sınırsız faydalanabiliyorsunuz.  
 
PINAR: Uludağ gibi bir kayak merkezi ile Ergan Dağı' nı karşılaştırsak neler söylersiniz?
 
SALİH KARA: Bir fuar döneminde Bursa' dan bir gurup öğrenci getirmiştik buraya. Fuarda yöresel kıyafetlerimizi sergilediler. O öğrenciler, Ergan Dağı ile ilgilendiler. Fuarda " neden sizin standınız bu kadar kalabalık? " diye sorulduğunda cevabım hazırdı; " biz deviz, diğerleri cüce" ...
 
 
Uludag' daki gibi paran yoksa gelme fiyati yok burada. Orada, 4 kisilik bir aileye teleferik ücreti 140 TL buna halka hizmet deniyor. Bizde ise, gondol 3 TL, sucuk ekmek 7 TL...
 
Uludağ, yıllardır Uludağ, doğrudur ama bizim de 17,5 km kesintisiz olarak kayma imkanımız var Ergan Dağı' nda. Uludağ' da bunu yapabilme imkanınız yok. Şu anda 2 kademeli 1 pistimiz var. Fakat yıl sonunda 4-5 pistimiz daha faaliyete geçiyor. Hele bir pistimiz var ki, eğer faaliyete geçirirsek burada temmuz ayında bile kayılabilecek.
 
PINAR: En tepede mi bu pist?
 
SALİH KARA: Hayır tam tersine dere içinde! Orası güneş almıyor ve rüzgarlar bütün karı o derenin içine topluyor. Orada şuanda muhtemelen 7-8 metre derinliğinde kar var. Bunların hepsi mastır planımız dahilinde. Ayrıca Ergan Dağı, dünyanın en uzun 3. pistine sahip ve çığ tehlikesinin olmadığı tek dağ. Bütün pistlerimiz bittiği zaman 22 km' lik bir alanda kayma şansınız olacak. Gece kayak yapılabilmesi için de 4,5 km' lik bir alanda ışıklandırma yapacağız. Sonbaharda ise suni kar uygulamamız da olacak. Kısaca, Ergan Dağı, dağların babası olacak diyebiliriz.
 
PINAR:  Peki yaz turizmi nasıl burada desem?
 
SALİH KARA: Erzincan kayak sporu dışında,  avcılık, yamaç paraşütü, rafting, su kayağı ve doğa yürüyüşleri gibi bir çok spor dalının da ev sahibi. 
Erzincan' ın piknik alanları biraz kısıtlıdır. Burayı mesire alanı yapmayı düşünüyoruz. Mangal yapmak isteyenler, kır düğünü düşünenler keyifle gelebilecekler. Ayrıca at safari, paint ball, water ball, atv' lerle gezi ve futbol sahalarımız da planlarımız dahilinde hizmete girecek.
 
Ergan dağı, serin bir dağ. İnsanlar göl kenarında güzel vakit geçirebilecekler yazın da. Bir projemiz de, Türkiye' de ilk defa Ergan Dağı' nda hizmete girecek. Şöyle ki; monoray sistemi yapacağız. Yani, kayak pistinin kenarına döşenen bir rayla içine oturduğunuz kızakla, dağın tepesinden aşağıya doğru kayabileceksiniz. Hızı da ayarlanabilir olacak. Snow parkımızla da yazın da kayak yapma zevki yaşanacak.
 
PINAR : Salih Bey sizi ve Ergan Dağı' ndaki çalışmalarınızı tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Emeğinize sağlık. Misafir perverliğiniz ve samimiyetinize çok teşekkürler. Erzincan' ı, Erzincan insanını gerçekten çok sevdim. Son olarak söylemek istedikleriniz varsa lütfen buyrunuz...
 
SALİH KARA: Öncelikle ayağınıza sağlık, çok teşekkürler ilginize sevgili Pınar Hanım. Başarılarınız daim olsun, sizi yazın da Erzincan'a bekliyoruz. Erzincan da sizi çok sevdi.
Bu dağ bizim canımız "CİGGIRIGİMİZ" :) ....
 
Çok genç bir dağız biz, zamanla bir çok kişinin gelmeyi talep edeceği bir dağ olacağız. Son sözlerimi Mustafa Uçar hocanın bir dörtlüğü ile noktalamak isterim. ...
 
" Açın bakın bağrımı,
  Burada bir can, bir de Erzincan
  Can çıkar da burdan, çıkmaz asla Erzincan..."
 
ERZİNCAN BAKIRI EVİNE DÖNÜYOR!
 
Bu güzel söyleşi sonrası beni bırakmıyor sevgili Salih Bey ve bakırıyla ünlü Erzincan'ın, bakır müzesine gidiyoruz. Gördüklerime inanamıyorum, kusursuz modeller ve emek. İçeride renkli bir kafe, seminer salonu, kursiyerler için çalışma/eğitim odaları, ofisler ve bakır işlerinin sergilendiği bir showroom karşılıyor bizi. Zarif hediyesini bana takdim ederken öğreniyorum, çok eski bir tarihe sahip olduğunu bakırın. 5000 yıl önce ilk defa dünyadaki ilk kalhane Erzincan' da kurulmuş. O zamanlardan beri de bakır işletmeciliği hep ön plandaymış. Son zamanlarda sanatkarların başka şehre gitmelerinden ve işleme olayının pahalı oluşundan, (tıpkı sebzede, tekstilde olduğu gibi) insanlar hazır döküme heves etmişler. Maraş ve Antep döküm işinde iyi olduğu için bizi bastırmış diyor Salih Bey anlatırken ve ekliyor, yokluğa yüz tutmuş bakırımızı tekrar gündeme getirdik. Burada bakır kırımı ve tel kırımı işletmeciliği yapacağız. Girişimcilik ve kooparatifleşme, pazarlama ve yabancı dil kurslarımız da olacak. Bakır işleyen kursiyerlerimiz, yaptıkları işleri bizim aracılığımızla satarak gelir sağlayabilecekler.
 
KONAKLADIĞIM ERZİNCAN HİLTON OTEL' DE ÇOK DEĞERLİ KONUKLARIM VARDI...
 
Erzincan insanı gerçekten kusursuz bir vicdana ve hoş görüye sahip. Din, dil, ırk ayırt etmiyor, Erzincan Gönüllü Gençler Ekibi. Adı gibi gönüllü çalışanların bir araya gelerek birbirleriyle hayır işinde yarışan gençlerin ekibi diyebiliriz onlara. Ben soruyorum onlar da, tüm mütevazilikleri ve içtenlikleriyle anlatıyorlar.
 
NELER Mİ YAPIYORLAR? ÇOĞU "İNSANIM" DİYEN AMA HİÇ BİR TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMAYAN SÖZDE VİCDANLARIN YAPAMADIKLARINI....  Söz gönüllülerde;
 
Çok güzel işler yaptığınızı biliyorum diyerek başlıyorum sohbete; "Gerek sosyal medyada gerekse televizyonlarda çokça yer aldı haberleriniz. Bir kez daha soruyorum bilmeyenler adına , bu güzel işi anlatır mısınız?"
 
 
Biz de çok mutlu olduk teşekkür ediyoruz ilginize Pınar Hanım diyorlar Faruk Kocaturk ve Bilal Muhammed Bahar başlıyorlar anlatmaya...
 
Ekibimizin amacı; Kimsesiz çocukları giydirmek, yaşlı, hasta ve bakıma muhtaç kişilerin evini temizlemek, ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yapmak, hiç bir siyasi kuruluşun gölgesi altında kalmadan ve kesinlikle maddi bir menfaat gütmeden, hiç bir karşılık beklemeden bu hayır işlerini yapmaktır.
 
Ekibimizin etkinlikleri yardıma muhtaç kişileri tespit edip evlerini temizlemekle başladı. Hasta yatağından kıpırdayamayacak, evindeki bir bardağın bile haftalarca yer değiştirmediği, hijyen ve bakımdan uzak, yapayalnız hayatların evlerine boya badana yaparak başladık ve gıda, giysi yardımıyla devam ettik. Kapkaranlık bir eve pencere bile açtık yeri geldiğinde. Yalnız yaşlıların çocukları olduk, birlikte vakit geçirip, iftar edip hayır dualarını aldık. Bizleri görünce mutluluktan ağlamaları bizi bu işe daha da çok bağladı. Faaliyetlerimize çocuk sevindirmekle devam ettik. Yetim, ihtiyaç sahibi çocukları gerek kaymakamlık, gerek okul müdürü, öğretmenleri ve valilik aracılığıyla tek tek tespit edip yardım ederek onların sevinçleriyle mutlu olduk. Onlara aldığımız elbiseleri ve ayakkabıları baş uçlarına koyup yattıklarını bilmek, onlar için toplanan paraların her bir kuruşunun dahi büyük bir titizlikle sadece onlar için harcandığına dikkat etmek en büyük düsturumuz oldu. 
 
Bizlere güvenerek maddi manevi desteklerini esirgemeyen ve her zaman yanımızda olan değerli büyüklerimize ve genç arkadaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Her hayır bir halka gibidir. Hepsi birbiri ile iç içedir. Bizim gayemiz bundan sonra da halkaları büyüterek zinciri genişletmektir. Yeni projelerle elimizin yetişebildiği, gücümüzün yettiği kadar her ihtiyaç sahibine gönülden yardım etmek hedefimizdir. Unutmayalım ki Allah, insanları birbiri için imtihan vesilesi olarak yarattı. Belki de bizim cennetimizin kapısını açan kimsesiz bir çocuğa aldığımız minik ayakkabılar olur. Kevser şarabımız yaşlı yatalak birine uzattığımız bir bardak su olur...
 
Ne güzel insanlar var hala, bunun nasıl iyi hissettirdiğinin tarifi yok cümlelerle. İyi ki varsınız güzel gönüllü gençler. Tüm kalbimle alkışlıyorum sizi ve karşılıksız yaptıklarınızı. Umarım bu herkese bir ışık olur ve bu zincir uzaaar gider...
 
Bu sohbetin sonunda bir şey daha öğreniyorum beni şaşırtan, Erzincan' ın sadece plakası değil aynı zamanda evliya sayısı ve bitki çeşidinin sayısı da 24' müş... Bu bir tesadüf olamaz değil mi? ...
 
ETRAFI DAĞLIK, ORTASI BAĞLIK ERZİNCAN ve TARİHİ
 
Her çeşit meyvenin yetiştiği, tarih boyunca bir çok savaşların yapıldığı ve son bin senede 11 defa haritadan silinen bir il Erzincan. 1. Derecede deprem kuşağı üzerinde. 1939 depremiyle yeniden kurulmuş bir şehir. Bu nedenledir ki, insanların yüreği, türkülerine kadar yansıyan büyük bir hüzünle dolu...
 
Ekonomisi tarıma dayanıyor. Doğuda Erzurum, güneyde Tunceli, güneydoğuda Bingöl, güneybatıda Elazığ-Malatya, batıda Sivas, kuzeybatıda Giresun, kuzeyde Gümüşhane ve Bayburt illeri ile çevrili. Doğu Anadolu Bölgesi' nde Fırat'ın yukarı kısmında yer alıyor. Anadolu' nun en eski kültür merkezlerinden biri. Tarihi ipek yolu güzergahında yer alan kent Hitit, Urartu, Med, Pers, Hellen, Roma egemenliğinde kalmış, Malazgirt Zaferinden sonra Türk ve Osmanlı hakimiyetine geçmiş... Erzincan kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, coğrafyası,
mutfağı ve alışveriş olanakları ile tam bir turizm cenneti.
 
YEME İÇME, GEZİLECEK YERLER
 
Vaktin varsa mutlaka Kemaliye' yi de gör derim. Karanlık kanyon' da kendini bir belgeselin içinde hissedeceksin. Kocaman dağların arasında minicik hissedeceğin ve fotoğraflamaya doyamayacağın bir doğa harikası... Bunun dışında da bir çok güzelliğe sahip Erzincan.
 
Kemaliye'de bulunan Kadıgölü, Refahiye ilçesine bağlı Altköy mevkiindeki Köroğlu mağarası, keşfedilmeyi bekleyen güzellğe sahip Üzümlü ilçesindeki Aygır Gölü, il merkezine 30 km uzaklıkta yer alan ve kayaların üzerinden parça parça akan Girlevik şelalesi, Tercan ilçesindeki Mama Hatun türbesi, Karasu nehrinin kıyısındaki gözlere hitap eden Beytahtı, Kemah ilçesinde bulunan Mengücek Beyliğinin kurucusu Melik Gazi'nin türbesi, Erzincan'ın en merak edilen noktalarından biri olan Otlukbeli Gölü, Mama Hatun Kervansarayı, yine Tercan' da yer alan tarih kokan Abrenk kilisesi, Erzincan'ın mistik atmosferini oluşturan yapılarından biri olan Hızır Abdal Sultan Türbesi, Kemah'taki Gülabibey Camii, 33 derecelik sıcaklığa sahip olan ve bir çok hastalığa şifa olan Erzincan ılıcası, Toros dağlarının bir uzantısı olan ve volkanik kayalardan oluşan Munzur Dağları, 1986 yılında kurulan Erzincan Müzesi, geniş bir yer ayırdığım Ergan kayak merkezi, şehrin tarihi turistik alanlarından biri olan Kemah kalesi, Türkiye' nin zengin tarihine ışık tutan, gezilip görülmesi gereken yerlerden biri olan Altıntepe Ören yeri. 
 
Döneriyle meşhur Erzincan' da, merkezde bir çok güzel restoran var bu lezzeti tadabileceğin. Konak Mazlum restoranı tecrübemle sabit tavsiye ederim. Yemek yemenin ihtiyaçtan çok bir sanat olduğuna inanmış olan ekibiyle muhteşem bir hizmet veriyorlar.             
DAHA NE OLSUN...
 
Bir bütün olarak bakınca , ne kadar da büyük bir değer Erzincan ilimiz. İyi ki gitmişim, iyi ki gezmişim dediğim yerlerden biri artık. Umarım görmeyen herkese güzel bir ön tanıtım olmuştur. 
 
Bu güzel şehre Esence'den bakarken kendimi uğurluyorum zor da olsa, anlamı derin bir dörtlükle.. aklıma dağlar arasından geçerken mezarlarıyla karşılaştığım şehitler geliyor... Bir hüzün çöküyor içime...
 
"Bakmasın masumca ağlarsa sustur
 Sar benim yerime bağrına bastır
 Esence'den ılık ılık yel estir
 Eyle yüreğini serin Erzincan"
 
Barış dolu günlere diyorum, bol seyahatle...
 
Sevgiyle,
PINAR TOK
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Kamyonum