Ekonomi 7,4 büyüdü… Otomotiv ihracatı Mart ayında geçen yıla göre yüzde 16,1 arttı… 12 ton üstü kamyon üretimi Ocak –Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 86 arttı… Pazar 12 ton üstünde yüzde 19, 3,5 ile 12 ton arasında ise yüzde 37 arttı… Kamyon ihracatı aynı dönemde yüzde 190 artış gösterdi.
Bu verilerle bu sene için umutlu olmak gerekmez mi?
Gerekir diyeceğiz de…! Mart ayında genel İhracat % 8.01 arttı ancak ithalattaki artış da % 12.77 oldu. İhracat hacmi 15 milyar 599 milyon dolar, ithalat hacmi ise 21 milyar 421 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Böyle olunca da dış ticaret açığı, % 27.89 artış gösterdi ve 5 milyar 822 milyon dolar seviyesine yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2017 yılı Mart ayında % 76 iken 2018 yılı Mart ayında % 72.8’e geriledi.
Durum böyle olunca “Büyümenin yolu budur!” diyenler mi ararsın “Hayır bu sağlıklı ve gerçek bir büyüme değil!” diyenler mi?
Yani işler iyi mi değil mi? Ekonomi güçlü mü yoksa pamuk ipliğine mi bağlı? Büyümenin şekli şemaili önemli mi? Büyüyelim de nasıl olursa olsun mu? Kafamda deli sorular!
Birileri bana işin doğrusunu anlatsın. Anlatsın da üzülecek miyim sevinecek mi; rahatlayacak mıyım gerilecek mi karar vereyim!
Aslında birilerinin dediği gibi biz oldukça iyi durumdayız da anlayamıyoruz ve gerçekleri kavrayamıyor muyuz acaba? Ya da çekiniyor muyuz iyiyiz demekten? Belki de nazara gelmekten korkuyoruz!
Kime işler nasıl diye sorsam, “…eh idare ediyoruz! Ama ne olacağı belli olmaz! vs vs…” gibi bir şeyler mırıldanıyor.
Her şeye rağmen, yok cari açık artmış, yok büyüme yapay bir büyümeymiş, yok lastik yakında patlarmış falan filan demeden morali sıkı tutalım derim! Ve atalım şu negatif havayı üstümüzden ne dersiniz? İyi olacak diyelim! İyi düşünelim… Korkmayalım! Cesur olalım. Bakın Mercedes-Benz Türkiye 500 adetlik dev bir teslimat yaptı. Bu yatırımı yapan firma herhalde böylesi dev bir yatırıma bir şeylere güvenmese kolay kolay karar veremezdi.
Ayrıca dergimizin sayfalarında da göreceğiniz gibi, yabancı markalar da Türkiye’deki yatırımlarını geliştirmeye ve geleceğe ilişkin önemli planlar yapmaya devam ediyorlar.
Ve Güneydoğu’da her an hareketlenebilecek bir potansiyelinin olduğu da bir gerçek.
Ortalık bir miktar durulursa, sağdan soldan çomak sokan olmazsa sağlam adımlar atılır da inşallah hepimizin rahat rahat “iyiyiz” diyeceği günlere ulaşırız. Ekonomi öyle mi böyle mi büyüdü tartışmasından sıyrılır ve herkesin fikir birliği içinde büyümenin ve gelişmenin keyfine varırız.
Sayfa başına git
