BİREYSEL KAMYONCUNUN ZAFERİ

Ülkemizde sivil toplum örgütleri bir türlü gelişemiyor. Var olanlar da sadece boşluğu doldurma adına bulundukları yüksek mevkilerinde vakit geçiriyorlar. Yüz binlerce bakkal, manav, zücaciye, manifatura benzeri esnaf birer birer kapanırken bu ülkede esnaf sanatkârlar konfederasyonu vardı, bir başkanı, altında örgütü vardı. Ona rağmen bu esnaf grubu yok oldu. Ama başkan ve konfederasyon hala duruyor. Bizim sektörümüzün üye olduğu ticaret odaları, şoförler federasyonu, tüm motorlu taşıyıcı kooperatifleri merkez birliğine rağmen sektörümüzün sorunları devasa boyutta çoğaldı. Ve maalesef sürdürülemez hale geldi. Dijital takograf yönetmeliği resmi gazetede yayınlandığı tarihten itibaren altmış gün içerisinde,  yargıya götürülüp itiraz edilmeliydi. Hangi birlik ya da oda ya da federasyon götürdü? Cevap: Hiçbiri. Esnafımızı bu kadar zora sokacak. Ülke çapında kamyoncuyu sokağa dökecek kadar uyumsuz bir mevzuat maalesef kamyoncuyu yönettiğini iddia edenler tarafından kabul gördü.

Bireysel kamyoncu bu mevzuatın yürürlüğe girmesiyle asla çalışamayacağını anlayınca bireysel tepkisini, demokratik yollardan dile getirdi. Devletimiz sıkıntının farkına vardı ve Ulaştırma Bakanlığı Cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle altı tane genel müdürlüğü kapattı. Bireysel kamyoncunun bu kazanımı ülkemizin kazanımıdır. Ülkemiz taşımacılığının %96’sını Karayolu üzerinden sağlamaktadır. Bu denli stratejik bir sektör yok edilemez.  Gelinen noktada motorlu taşıyıcı kooperatifleri dolayısıyla bireysel kamyoncu, el ele verip sivil kanallardan örgütlenip problemlerini ve taleplerini doğru kanallardan devlete iletmezse korkarım ki geçici olan problemlerin ertelenmesi kalıcı hale gelecek ve sektör hızla yabancıların kontrolüne geçecektir. 2003 yılından itibaren sektörümüzün sivil yapılanmasına ciddi katkıları olan Sayın Göksev Pamirtaş – Yol Dergisi Grubu ve Sayın Nuray Pekcan – Kamyonum Dergisi Grubu’nun katkıları küçümsenemez. Yol Dergisi Grubu maddi imkânsızlıklarından dolayı yayın hayatına son verdi. Hali hazırda sektörün tek özgür ve bağımsız yayın organı olan Kamyonum Dergisi üzerinden esnafımız sesini her türlü duyurabilmektedir. Bunun daha da kurumsal bir kimliğe büründürülmesi, taşımacı esnafının sesini duyurabildiği kadar haklarının korunacağı bilincini doğuracaktır.

2008 yılının Kasım ayında Nuray Hanım ile birlikte ülke çapında motorlu taşıyıcı kooperatiflerinin katılacağı ulusal çapta bir toplantı planlamıştık. Bu toplantıya üst düzey Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri katılım sağlamıştı.  Maalesef çeşitli çevrelerin kamyoncunun haklı taleplerinin duyurulmaması istekleri ağır bastı, kooperatiflerin ilgisizliği yüzünden bu toplantı gerçekleşemedi. Eğer gerçekleşseydi, Dijital takograf ve benzeri mevzuatlar da doğru taleplerimiz iletilseydi tedbir alınabilirdi.

Artık devletimizle sadece tabelasıyla var olan sivil toplum örgütlerinin gerçekten sektörü temsil edemediğini, sektörün haklı taleplerini dile getirmediğini, sektörün içerisinde kabul edilebilir sondajlar yapmadığı, popülist bir anlayışla sektörü yönetmeye çalıştıklarını anlamıştır. Bundan böyle yeni mevzuat çalışmalarında sektörün bağımsız ve gerçekçi sesi olan Kamyonum Dergisi gibi yayın organlarının bilgilendirilme safhalarında dahil edilmesini, en azından sektörün gerçek talep ve sorunlarının ortaya çıkması bağlamında kaçınılmaz olduğu bilinmelidir.

Devlet sektör el ele Kamyonum Dergisi Grubunun da katkılarıyla en kısa sürede Ankara’da ulusal çapta motorlu taşıyıcı kooperatiflerinin katılımı ile bir toplantı gerçekleşmelidir. Bu toplantıda kronikleşmiş problemlerimiz ve geleceğe yönelik taleplerimiz, devlet yetkilileri huzurunda tartışılmalıdır. Ülkemiz ulusal menfaatleri ve sektörümüzün varlığını idame ettireceği bir plan çerçevesinde sonuca bağlanmalıdır.